Türkiye’de 2025 yılının son çeyreğine girerken siyasi gelişmeler hız kazanmaya devam ediyor. Son haftalarda yaşanan olaylar, ülkenin siyasi gündemini derinden etkilerken, muhalefet partileri ve yerel yönetimler üzerindeki operasyonlar dikkat çekiyor.
CHP’ye Yönelik Operasyonlar Sürdü
Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) yönelik operasyonlar eylül ayında da devam etti. 13 Eylül tarihinde CHP’li Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu dahil 48 kişinin gözaltına alınması, partinin yerel yönetimlere yönelik baskıların sürdüğünü gösterdi. Bu gelişme, mayıs ayından bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen beş dalga operasyonun ardından geldi.
İstanbul’daki operasyonlarda toplamda yüzlerce kişi gözaltına alınırken, aralarında Büyükçekmece, Gaziosmanpaşa ve Avcılar belediye başkanlarının da bulunduğu yerel yöneticiler hedef alındı. 7 Eylül’de CHP İstanbul il binasının polis tarafından abluka altına alınması ve ardından Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanması, partinin kurumsal yapısına yönelik müdahalelerin doruk noktasını oluşturdu.
İnternet ve Medya Kısıtlamaları
Siyasi gelişmelerle eş zamanlı olarak yaşanan internet erişim kısıtlamaları da dikkat çekti. 8 Eylül tarihinde internet erişiminin kısıtlanması, bilgi akışının kontrol altına alınmaya çalışıldığına işaret etti. Bu dönemde X platformunun yapay zeka aracı Grok’a erişim engeli getirilmesi ve Sözcü TV’nin RTÜK tarafından 10 gün süreyle kapatılması, medya üzerindeki baskıların artığını gösterdi.
PKK’nın Tarihi Kararı
2025 yılının en önemli gelişmelerinden biri, PKK’nın 12 Mayıs tarihinde 5-7 Mayıs’ta gerçekleştirdiği kongreyle örgütü feshederek silahlı mücadelesini sonlandırma kararı oldu. 11 Temmuz’da sembolik olarak düzenlenen silah bırakma töreni, Türkiye’nin terörle mücadele tarihinde milestone olarak değerlendiriliyor.
Bu gelişmenin ardından 12 Temmuz’da AKP, MHP ve DEM Parti arasında ittifak duyurulması, siyasi dengelerin yeniden şekillendiğini ortaya koydu. Uzmanlar, bu ittifakın Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde önemli bir adım olabileceğini değerlendiriyor.
Parti Sisteminde Değişiklikler
Siyasi partiler arasında yaşanan değişiklikler de 2025’in dikkat çeken gelişmeleri arasında yer aldı. 22 Temmuz’da Memleket Partisi’nin olağanüstü kurultay ile kapanma kararı alması, küçük partilerin sistemimdeki zorluklarını gözler önüne serdi. 10 Eylül’de Yenilik Partisi’nin 2017 Referandumu’nun iptali için mahkemeye başvurması ise anayasal tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Ekonomik ve Teknolojik Gelişmeler
Siyasi gelişmelerin yanı sıra, Türkiye’nin teknolojik alandaki ilerlemeleri de dikkat çekti. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın “Yerli Nükleer Reaktör Geliştirilmesi Çağrısı”nı duyurması, ülkenin enerji bağımsızlığı hedefleri açısından önem taşıyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin işletmeye alma sürecinde son viraja girmesi de bu alandaki gelişmeleri destekliyor.
Teknopark sayısının 113’e yükseldiği açıklanırken, TÜRKSAT 7A projesi için çalışmaların başlaması da uzay teknolojilerindeki ilerlemeleri gösteriyor. Togg’un yeni T10F modelini tanıtması ve Mardin’den ilham aldığı yeni rengini duyurması, yerli otomobil sektöründeki gelişmelerin devam ettiğini ortaya koyuyor.
Sporda Başarılar
Spor alanında da önemli başarılar elde edildi. 2024-25 sezonunda hem Türkiye Kupası hem de Süper Lig şampiyonluğunu kazanan Galatasaray, Türk futbolunun gurur kaynağı oldu. Türkiye kadın milli voleybol takımının 2025 Dünya Şampiyonası’nda gümüş madalya kazanması da uluslararası arenadaki başarıları pekiştirdi.
Güvenlik ve Adalet Alanındaki Gelişmeler
Güvenlik alanında yaşanan olaylar da gündemin önemli bölümünü oluşturdu. İzmir’in Balçova ilçesindeki polis karakoluna 16 yaşındaki bir saldırganın düzenlediği silahlı saldırıda iki polisin şehit olması, güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesini gerektirdi. Kırmızı bültenle aranan 8 suçlunun yakalanması ise kolluk kuvvetlerinin başarılı operasyonlarına örnek teşkil etti.
Can Holding’e ait Habertürk ve Show TV dahil 121 şirkete el konulması, medya sektöründeki mülkiyet yapısında önemli değişikliklere işaret ediyor. Bu gelişmeler, Türkiye’nin hem iç hem de dış politikada yeni bir döneme girdiğini gösteriyor.