90. yıldönümü edisyonunda düzenlenen 2025 Vuelta a España, tarihin en sıradışı ve tartışmalı grand tour yarışlarından biri olarak kayıtlara geçti. Jonas Vingegaard’ın genel klasman zaferini ilan etmesine rağmen, yarış boyunca yaşanan protestolar ve Madrid’deki final etabının iptal edilmesi, İspanyol turunun üç haftalık macerasını gölgede bıraktı.
Madrid’de Kaotik Final
14 Eylül’de İspanya başkentinde gerçekleşmesi planlanan 21. etap, binlerce göstericinin yarış parkurunu işgal etmesiyle yarıda kesilmek zorunda kaldı. Organizatörler, Filistin-İsrail çatışmasına dikkat çekmek isteyen ve İsrail takımının yarıştaki varlığını protesto eden grupların yoğun gösterileri karşısında güvenlik endişeleriyle etabı yaklaşık 50 kilometre kısalttı. Polis hatları ve protestocular arasındaki gerginlik, geleneksel Madrid turu yerine erken bir bitiş kararına yol açtı.
Danimarkalı şampiyon Vingegaard üç haftalık hakimiyetinin ardından kırmızı mayoyu elde ederek kariyerindeki üçüncü grand tour zaferini garantiledi. Ancak İspanya başkentinde beklenen podyum töreni gerçekleşmedi. Takım otobüsleri olayların ardından hızla bölgeden ayrıldı ve Vingegaard, şampiyonluk kutlamalarını otel odasında yapmak durumunda kaldı.
Yarış Boyunca Süren Protestolar
Madrid’deki son etap sadece bir istisna değildi. Vuelta a España 2025, başından itibaren protestolarla boğuştu. 3 Eylül’de Bilbao’daki 11. etap, bitiş çizgisine sadece 3 kilometre kala durduruldu. Tom Pidcock’un Vingegaard’a baskı kurduğu kritik anlarda yarışın kesilmesi, sporcular ve taraftarlar arasında büyük hayal kırıklığı yarattı. Genel klasman değişmeden kaldı ve etap kazananı ilan edilemedi.
9 Eylül’de düzenlenen 16. etap da benzer akıbetle karşılaştı. Bu kez organizatörler etabı kısaltmayı başardı ve Kolombiyalı bisikletçi Egan Bernal, Mikel Landa’yı sprintte geride bırakarak zafer kazandı. Ancak yarışın istikrarı konusunda ciddi soru işaretleri oluştu.
Protestoların Hedefi ve Kapsamı
Gösteriler temel olarak iki ana taleple şekillendi. Filistin lehine düzenlenen eylemler, İsrail-Premier Tech takımının yarıştan çekilmesini istiyordu. “No pasa la Vuelta” sloganıyla yollara çıkan protestocular, yarış organizatörlerine ve İspanyol otoritelere mesaj vermeye çalıştı. Güvenlik güçlerinin çok sayıda göstericiyle başa çıkması imkansız hale geldi.
Etkilenen Etaplar
- 11. Etap – Bilbao: Bitiş öncesi 3 kilometre kala yarış durduruldu, etap tamamlanamadı
- 16. Etap: Parkur kısaltıldı, Egan Bernal etabı kazandı ancak tartışmalar devam etti
- 21. Etap – Madrid: Final etabı 50 kilometre erkene alındı, podyum töreni yapılamadı
Vingegaard’ın Gecikmiş Zaferi
Danimarkalı yıldız bisikletçi için bu zafer özel bir anlam taşıyordu. İki yıl önce Sepp Kuss’un genel klasmanda zirveye ulaştığı yarışta Vingegaard ve Primož Roglič birlikte takım arkadaşlarına destek vermişti. Bir yıl sonra Roglič, Red Bull formasıyla dönerek şampiyonluğu elde etti. Şimdi sıra Vingegaard’a gelmişti, ancak zafer töreninden mahrum kalması durumu acı bir şekilde özetliyordu.
Podyumda Vingegaard’a Portekizli João Almeida ve İngiliz Tom Pidcock eşlik etti. Her iki sporcu da güçlü performanslarıyla dikkati çekti, ancak Madrid’deki kaos nedeniyle resmi podyum fotoğrafı çekilemedi.
Organizasyona Yönelik Eleştiriler
Yarış sonrasında organizatörler ağır eleştirilere maruz kaldı. Protestoların önceden bilinmesine rağmen Madrid’i final şehri olarak seçme kararı sorgulandı. Göstericilerin yoğunluğu ve kararlılığı düşünüldüğünde, alternatif bir güzergah planlanması gerektiği vurgulandı. Yaklaşık bir saatlik yarışın iptal edilmesi, üç haftalık mücadelenin hak ettiği finali sunamadı.
Bazı etaplarda çevre koruma endişeleri de protestolara eklendi. Özellikle dağ etaplarında korunan bölgelerden geçilmesi yerel halkın tepkisini çekti. Bölge sakinleri, doğal yaşam alanlarının yarış nedeniyle zarar göreceğinden endişe duyduklarını dile getirdi.
Grand Tour Tarihinde Eşi Benzeri Görülmemiş Durum
Profesyonel bisiklet yarışlarının üç büyük turu olan Tour de France, Giro d’Italia ve Vuelta a España, zaman zaman protestolarla karşılaşsa da 2025 Vuelta’sının yaşadığı kadar sistematik ve etkili kesintiler görülmemişti. Üç ayrı etabın doğrudan protestolardan etkilenmesi, yarış güvenliği ve planlaması konusunda yeni tartışmalar başlattı.
Tarihsel açıdan bakıldığında, 90. yıldönümü edisyonu teknik ve atletik açıdan değil, sosyo-politik olaylarla hatırlanacak. Vingegaard’ın üstünlüğü ve diğer sporcuların performansları, ne yazık ki yaşanan olayların gölgesinde kaldı.
Takımlar ve Sporcuların Tepkileri
UAE Team Emirates yöneticileri, yarışın güvenlik gerekçesiyle durdurulmasının doğru bir karar olduğunu belirtti. Ancak sporcular arasında hayal kırıklığı hissediliyordu. Özellikle 11. etapta kritik anlarda yarışan Tom Pidcock, potansiyel bir zaferi kaçırmış olmanın üzüntüsünü yaşadı.
İsrail-Premier Tech takımı, yarış boyunca güvenlik endişeleriyle boğuştu. Jake Stewart gibi sporcular kaçış gruplarında yer alsa da takımın varlığı sürekli tartışma konusu oldu. Takım yetkilileri durumu yorumlamaktan kaçınırken, yarışın geleceğiyle ilgili belirsizliklere dikkat çekti.
Gelecek Edisyonlar İçin Dersler
2025 Vuelta a España, organizatörlere ve uluslararası bisiklet federasyonuna önemli dersler verdi. Sosyal ve politik hassasiyetlerin göz ardı edilemeyeceği, güvenlik planlamasının yarış rotası kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Madrid gibi büyük şehirlerde final düzenlerken alternatif senaryoların hazırlanması gerekliliği anlaşıldı.
İspanyol spor basını, olayları “utanç verici” olarak nitelendirirken, bazı yorumcular protestocuların barışçıl ifade haklarını kullandıklarını savundu. Tartışma, spor ve politikanın kesişim noktasında nasıl bir denge kurulması gerektiği sorusunu gündeme getirdi.