Van der Poel, Paris-Roubaix 2025’te Pogačar Karşısında Favorit Gösteriliyor: Bisiklet Tutkunları Büyük Mücadele Bekliyor

Spor, sport, cycling

Dünya bisiklet dünyasının en prestijli yarışlarından Paris-Roubaix’de Hollandalı Mathieu van der Poel, üst üste üçüncü kez şampiyonluğa ulaşarak tarihe geçti. Nisan ayında gerçekleşen yarışta Sloven yıldız Tadej Pogačar’ın ilk Roubaix deneyimi dramatik bir şekilde sona erdi.

Van der Poel’in Üçlü Başarısı

Kuzey Fransa’nın taş döşemeli yollarında 259 kilometre boyunca süren mücadelede, Alpecin-Deceuninck takımından Van der Poel, son 38 kilometreyi tek başına geçerek zaferini ilan etti. Hollandalı şampiyon, Pogačar’ı 1 dakika 18 saniye, üçüncü sıradaki Mads Pedersen’i ise 2 dakika 11 saniye geride bıraktı.

Van der Poel’in bu zaferi, Paris-Roubaix tarihinde art arda üç kez kazanan nadir isimler arasına girmesini sağladı. Önceki iki sezonun ardından bu başarısıyla bisiklet sporunun klasik yarışlarındaki hakimiyetini bir kez daha kanıtladı.

Pogačar’ın Talihsiz Debüsü

World Championship gökkuşağı formayı giyen Tadej Pogačar, Paris-Roubaix’deki ilk deneyiminde ikinci sırayı elde etmesine rağmen, yarışın kaderini değiştiren bir kaza yaşadı. UAE Team Emirates-XRG’den Sloven bisikletçi, yarışın kritik anlarında aşırı hızla aldığı bir virajda kontrolü kaybetti.

40 kilometre kala yaşanan bu olay, Pogačar’ın yol kenarındaki hendekte yuvarlanmasına ve bisikletini değiştirmek zorunda kalmasına neden oldu. Van der Poel ile arasındaki 20 saniyelik farkı 12 saniyeye kadar indirmeyi başarsa da, Hollandalı rakibinin son kilometrelerdeki saldırıları karşısında çaresiz kaldı.

Teknik Analiz ve Güç Verileri

Yarış boyunca yapılan güç analizleri, iki yıldız arasındaki mücadelenin ne denli yoğun geçtiğini ortaya koydu. Pogačar’ın Mons-en-Pévèle sektöründe kilogram başına 7.2 watt güç ürettiği, Van der Poel’in ise 6.2 watt/kg ile yanıt verdiği hesaplandı. Her iki isim de taş döşeli yollarda 44-45 km/saat ortalama hızla ilerledi.

Pedersen’in Podium Sevinci

Lidl-Trek takımından Danimarkalı Mads Pedersen, yarışın son bölümünde yaşadığı lastik sorununa rağmen takip grubunda kaldı ve sprint zaferini elde ederek üçüncülüğü garantiledi. Bu sonuç, podiumun tamamının dünya şampiyonu bisikletçilerden oluşmasını sağladı.

Pedersen’in bu başarısı, klasik yarışlardaki deneyimi ve taktik zekasının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Danimarkalı şampiyon, zorlu koşullarda bile rakiplerine karşı mücadele edebileceğini kanıtladı.

30 Sektörlük Zorlu Parkur

Bu yılki Paris-Roubaix rotası, bisikletçileri 30 farklı taş döşeli sektörden geçirdi. Arenberg Ormanı’nda geleneksel şikane olmadan doğrudan geçiş, yarışın zorluğunu artıran faktörler arasındaydı. 259 kilometrelik toplam mesafe, ortalama 46.9 km/saat hızla tamamlandı.

Yarışın bu teknik özellikleri, favorilerin erken saldırılarını teşvik etti ve sonuç olarak Van der Poel’in uzun solo kaçışının temelini oluşturdu. Hollandalı şampiyon, 60 kilometrelik bireysel performansıyla rakiplerini geride bırakmayı başardı.

Takım Stratejileri ve Destek

Her iki favori de güçlü takım desteği aldı. Pogačar’ın yanında Paris-Roubaix’de daha önce ikinci olan Nils Politt ve Florian Vermeersch yer alırken, Van der Poel’in takımında Jasper Philipsen ve Silvan Dillier gibi deneyimli isimler bulundu.

Yarış stratejileri açısından Van der Poel’in uzun mesafeli saldırı taktiği meyve verirken, Pogačar’ın daha agresif yaklaşımı kaza sonucu yarım kaldı. Bu durum, klasik yarışlarda sabır ve hesaplı koşmanın önemini bir kez daha vurguladı.