Vuelta a España son haftasına heyecan verici bir şekilde giriyor. Bu durum tüm tahminlerin aksine gelişti. Organizatörlerin bile bu noktada genel klasmanın netleşmiş olması konusunda endişeleri vardı. Hatta çok daha erken bir zamanda bile. En büyük korku, Jonas Vingegaard‘ın ilk dağ etaplarında Tadej Pogacar tarzı bir performans sergileyerek Pal ve Cerler zirvelerinde yarışı erken bitirmesiydi. Ancak bu olmadı ve hem organizatörler hem de bisiklet tutkunları için sevindirici bir gelişme yaşandı.
Pogacar’ın sergilediği performanslar hayranlık uyandırıyor olsa da, grand tour gibi uzun bir yarışın rekabet gücünü öldürüyor. Vingegaard iki kez Tour de France kazanmış doğru, ancak o Pogacar değil. Onun darbeleri seçici, her finiş çizgisinde saldırmıyor. İlk iki dağ etabında Danimarkalı bisikletçi saldırmaya bile kalkmadı. Bu tavır oldukça garip görünüyordu.
Vingegaard’ın Stratejik Yaklaşımı
Daha sonra Valdezcaray‘daki atağı, onun istediği zaman ve yerde darbe vuracağını gösteren bir işaret gibi görülmüştü. Ancak durum tam olarak böyle de gelişmedi. 2025 Vuelta a España’sında şu ana kadar 15 etap tamamlandı ve UAE Team Emirates takımı 7 etap galibiyetiyle büyük bir dominasyon sergiliyor.
Yarışın son haftasına girerken, Vingegaard ile João Almeida arasındaki fark sadece birkaç saniye. Bu durum, bisiklet dünyasında nadiren görülen heyecan verici bir senaryo yaratıyor. Genel klasman lideri Vingegaard, takım arkadaşlarının desteğiyle dikkatli bir yarış stratejisi izliyor.
Protestolar ve Yarış Kesintileri
11. etapta yaşanan protestolar nedeniyle yarış durduruldu ve bu durum hem bisikletçileri hem de taraftarları hayal kırıklığına uğrattı. Tom Pidcock‘un saldırısının ardından Vingegaard baskı altındayken, finish çizgisine sadece 3 kilometre kala İsrail-Filistin protestocuları nedeniyle etap iptal edildi. Bu karar genel klasmanda herhangi bir değişiklik yaratmazken, yarışın akışını etkiledi.
UAE Team Emirates’in Baskınlığı
Son 14 etaptan 7’sini kazanan UAE Team Emirates, bu sezonki en başarılı takım performanslarından birini sergiliyor. Marc Soler‘in 14. etaptaki zaferi ve Mads Pedersen‘in 15. etapta elde ettiği galibiyet, yarışın ne kadar rekabetçi olduğunu gösteriyor.
Takımın farklı bisikletçilerle elde ettiği başarılar, stratejik çeşitliliğin önemini vurguluyor. Jay Vine, takımın performansıyla ilgili yaptığı açıklamada bu başarının absürt boyutlara ulaştığını belirtti.
Son Hafta Beklentileri
Yarışın son haftasında dağ etapları bisikletçileri bekliyor. Jai Hindley‘in podium mücadelesi ve genel klasman liderleri arasındaki saniye farkları, her etabı kritik hale getiriyor. Farrapona tırmanışında kaydedilen güç değerleri, bisikletçilerin fiziksel kapasitelerinin zirvesinde olduklarını gösteriyor.
Vingegaard’ın 6.36 watt/kg ortalamasıyla sergilediği performans, 2014’te Alberto Contador’un koyduğu rekora yaklaşsa da henüz onu geçemiyor. Bu durum, yarışın son etaplarında daha da yüksek performanslar görebileceğimizin işareti.
Madrid’e kadar olan süreçte her etap, genel klasman için kritik öneme sahip. Vingegaard’ın seçici saldırı stratejisi ile Almeida’nın istikrarlı performansı arasındaki mücadele, bisiklet tutkunlarına unutulmaz anlar yaşatmaya devam ediyor.