Türkiye ekonomisi 2025 yılının ilk yarısında yüksek faiz politikalarının etkisiyle büyüme hızında belirgin bir yavaşlama yaşadı. Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele kapsamında uyguladığı sıkı para politikası, ekonomik büyümeyi yüzde 2’nin altına çekti.
Büyüme Hedefleri Revize Edildi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2023 ortasından itibaren uyguladığı yüksek faiz politikası, 2025’in ilk çeyreğinde ekonomik büyümeyi yıllık bazda yüzde 2 seviyesinde tuttu. Dünya Bankası’nın Nisan ayında yayımladığı rapora göre, Türkiye için 2025 yılında beklenen büyüme oranı yüzde 2,6’dan yüzde 3,1’e revize edildi.
Ekonomistler, gayrimenkul sektöründeki beklenen hareketlenmenin büyüme tahminlerindeki artışın ana nedeni olduğunu belirtiyor. Ancak inşaat ve sanayi gibi faizden doğrudan etkilenen sektörlerde ciddi yavaşlama sürdürüyor.
Enflasyon Mücadelesi Devam Ediyor
Temmuz ayı verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 33,5 seviyesinde gerçekleşti. Merkez Bankası’nın dezenflasyon hedefleri doğrultusunda sürdürdüğü politikalar, fiyat artışlarında sınırlı bir yavaşlama sağladı. Aylık enflasyon yüzde 2,06 ile piyasa beklentilerinin altında kaldı.
Enflasyonla mücadelede ana eğilim yatay seyrederken, yönetilen fiyat ve vergi ayarlamalarına rağmen enflasyon katılığı sürmeye devam ediyor. Uzmanlar, hedeflenen seviyelere ulaşabilmek için para politikasının mali politika ve yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
İstihdam Piyasasında Kırılganlık
Yüksek faiz ortamının yarattığı ekonomik yavaşlama, istihdam piyasasını olumsuz etkiledi. İşsizlik oranı, özellikle genç nüfus arasında yeniden çift haneli rakamlara ulaştı. KOBİ’lerin finansmana erişimde yaşadığı zorluklar, istihdam yaratma kapasitesini sınırladı.
Sanayi üretimi haziran ayında aylık bazda yüzde 0,7 artış göstererek yıllık yüzde 9,2 büyüdü. Savunma sanayi sektörü, ikinci çeyrekte sanayi üretimini destekleyen ana faktörlerden biri oldu.
Dış Ticaret ve Rezerv Gelişmeleri
Dış ticaret açığında kayda değer iyileşme yaşandı. Temmuz ayında dış ticaret açığı, bir önceki yılın aynı ayına göre 0,9 milyar dolar azalışla 6,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Merkez Bankası döviz rezervleri önemli dalgalanmalar gösterdi. Şubat ayında 100 milyar dolar seviyesine çıkan rezervler, Nisan sonunda 51,5 milyar dolara gerilerken, piyasa müdahaleleri sonrasında 65 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Piyasalarda Belirsizlik
Mart ayında yaşanan iç politik gelişmeler piyasalarda belirsizlik yarattı. BIST 100 endeksi 9.000 puan seviyelerini test ederken, CDS verileri 320 baz puanın üzerine yükseldikten sonra 290 puan seviyelerine geriledi.
Ekonomi yönetimi, enflasyonla mücadele konusundaki toplumsal mutabakatı koruyarak para politikasının etkinliğini sürdürme kararlılığını sergiliyor. Mali disiplin alanında faiz dışı dengede ve bütçe açığında iyileşme kaydedildi.