Slovenya’nın efsanevi bisikletçisi Tadej Pogacar, Tour de France ve diğer büyük turlardaki zaferlerinin ardından şimdi klasik yarışlara odaklandığını açıkladı. 26 yaşındaki şampiyon, kariyerinde henüz kazanamadığı Paris-Roubaix ve Milano-Sanremo yarışlarını hedefine koydu.
Pogacar’ın Yeni Hedefleri
UAE Team Emirates forması giyen Pogacar, son dönemde elde ettiği başarıların kendisini motive ettiğini ancak açlığının hala bitmediğini vurguladı. Üç kez Tour de France şampiyonluğu kazanan ve 2024 sezonunda hem Giro d’Italia hem de Tour’u kazanarak tarihi bir başarıya imza atan Slovenya’lı yıldız, artık klasik yarışlardaki eksikliklerini tamamlamak istiyor.
Bisiklet dünyasının en prestijli tek günlük yarışları arasında yer alan Paris-Roubaix ve Milano-Sanremo, Pogacar’ın palmares listesinde henüz bulunmayan nadir zaferler arasında. “Kuzey Cehennemi” olarak bilinen Paris-Roubaix’nin zorlu parke taşları ve Milano-Sanremo’nun stratejik zorluklarıyla tanınan rotası, farklı yetenekler gerektiriyor.
Klasik Yarışlarda Yeni Dönem
Pogacar’ın bu hedefi, modern bisiklet sporunda büyük tur şampiyonlarının klasik yarışlara olan ilgisinin yeniden canlandığını gösteriyor. Geleneksel olarak bu yarışlar farklı profillerdeki sporcuların uzmanlık alanı olarak görülürken, Pogacar gibi çok yönlü sporcular bu sınırları zorluyor.
Paris-Roubaix’nin Zorlukları
257 kilometre uzunluğundaki Paris-Roubaix, bisiklet sporundaki en zorlu yarışlardan biri olarak kabul ediliyor. Yarışın 55 kilometrelik kısmı tarihi parke taşlarından oluşuyor ve bu kesimler hem teknik beceri hem de fiziksel dayanıklılık gerektiriyor. Pogacar’ın dağ etaplarındaki gücünü bu düz ama teknik olarak zorlu rotada gösterebilmesi merakla bekleniyor.
Milano-Sanremo Stratejisi
İtalya’nın en uzun klasik yarışı Milano-Sanremo, 291 kilometrelik mesafesiyle dayanıklılık testi niteliğinde. Yarışın sonuna doğru gelen Cipressa ve Poggio tırmanışları, genellikle yarışı belirleyen anlardır. Pogacar’ın tırmanış yeteneği burada avantaj sağlayabilir, ancak son metrelerdeki sprint yetenekleri de kritik önem taşıyor.
Takım Stratejisi ve Hazırlık
UAE Team Emirates, yıldız sporcusunun bu hedeflerine ulaşması için sezon planlamasını yeniden düzenledi. Takım yönetimi, Pogacar’a klasik yarışlar için özel destek sağlamak üzere deneyimli klasikçilerle güçlendirilmiş bir kadro oluşturmayı planlıyor.
Pogacar’ın antrenörü ve takım stratejisti, sporcunun fiziksel kondisyonunun klasik yarışlar için ideal seviyede olduğunu, ancak yarış stratejisi ve taktik deneyimin kritik faktörler olacağını belirtiyor. Özellikle Paris-Roubaix’deki parke taşlarında kullanılacak özel bisiklet ve ekipman seçimi de hazırlığın önemli bir parçasını oluşturuyor.
Rakipler ve Şampiyonluk Yarışı
Her iki yarışta da Pogacar’ın karşısında güçlü rakipler bulunuyor. Paris-Roubaix’de Mathieu van der Poel ve Wout van Aert gibi klasik yarış uzmanları favoriler arasında yer alırken, Milano-Sanremo’da Filippo Ganna ve Julian Alaphilippe gibi isimler öne çıkıyor.
Bisiklet camiasında Pogacar’ın bu hedefinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği tartışılıyor. Bazı uzmanlar, onun çok yönlü yeteneklerinin klasik yarışlarda da başarılı olabileceğini savunurken, diğerleri bu yarışların özel deneyim gerektirdiğini ve büyük tur şampiyonlarının her zaman başarılı olamadığını vurguluyor.
Tarihi Bir Başarı Mümkün mü?
Eğer Pogacar bu hedeflerine ulaşırsa, bisiklet tarihinde nadir görülen bir başarıya imza atacak. Hem büyük turları hem de büyük klasikleri kazanabilen sporcuların sayısı oldukça az. Eddy Merckx, Bernard Hinault ve Fausto Coppi gibi efsaneler bu başarıyı göstermişti.
Slovenya’lı yıldız, kariyerinin hala erken dönemlerinde olduğunu ve önünde uzun bir yolculuk bulunduğunu söylüyor. Ancak azmi ve şimdiye kadar gösterdiği performans, bu hayallerinin gerçeğe dönüşebileceğinin işaretlerini veriyor. 2025 ve 2026 sezonları, Pogacar’ın klasik yarışlardaki yeteneğini test edeceği kritik dönemler olacak.