Tadej Pogacar 2026 Hedeflerini Açıkladı: Paris-Roubaix ve Milano-Sanremo Zaferleri Peşinde

[Paris-Roubaix]

Dünyanın en baskın bisikletçisi Tadej Pogacar, 2026 sezonu için iddialı hedeflerini açıkladı. Sloven şampiyon, henüz kazanamadığı iki büyük Anıt yarışını – Paris-Roubaix ve Milan-San Remo’yu – önümüzdeki sezon mutlaka kazanmak istiyor. Bu zaferlerle birlikte bisiklet tarihinde beş Anıt yarışını da kazanan seçkin bisikletçiler grubuna katılacak.

UAE Team Emirates-XRG’nin yıldız ismi, 2025 sezonunu muhteşem bir performansla tamamladı. Dördüncü Tour de France zaferi, Dünya Şampiyonluğu ve bugün Bergamo’da kazandığı beşinci ardışık Il Lombardia şampiyonluğu ile sezonunu altın bir final yaptı. Şimdi ise gözlerini 2026’ya çevirdi ve eksik kalan parçaları tamamlama zamanının geldiğini düşünüyor.

Anıt Koleksiyonunu Tamamlama Zamanı

Pogacar’ın menajeri Alex Carera, 26 yaşındaki şampiyonun önceliğinin net olduğunu belirtti. Tadej Pogacar’ın amacı altıncı Tour de France zaferinden çok, tüm büyük yarışları en az bir kez kazanmak. Bu yaklaşım, onun rakamlardan ziyade bisikletin özüne olan tutkusunu yansıtıyor.

Paris-Roubaix, Pogacar için özel bir zorluk teşkil ediyor. “Cehennemin Taşları” olarak bilinen bu klasik yarış, onun şimdiye kadar kazanamadığı iki Anıt’tan biri. Kuzey Fransa’nın meşhur parke taşlı yolları, Pogacar’ın dağlardaki ve tek günlük yarışlardaki hakimiyetini test edecek. Milan-San Remo ise “La Primavera” lakaplı ilkbaharın ilk büyük klasiği olarak, uzun mesafesi ve stratejik finişiyle farklı bir meydan okuma sunuyor.

2026 Sezonunun Stratejik Planlaması

Pogacar’ın 2026 takvimi son derece yoğun ve tarihi fırsatlarla dolu. Sezon başında Milan-San Remo’yu hedefleyecek olan Sloven yıldız, ardından kariyerinin beşinci Tour de France zaferini kazanarak tarihi bir eşitliğe imza atmayı planlıyor. Tour de France’taki bu potansiyel zafer, onu Jacques Anquetil, Eddy Merckx, Bernard Hinault ve Miguel Indurain ile aynı ligde yer alacak.

Ancak 2026 yılı sadece Tour de France ile sınırlı değil. Pogacar için bir dizi önemli hedef var:

  1. Milan-San Remo zaferini alarak İtalyan klasiklerindeki hakimiyetini pekiştirmek
  2. Paris-Roubaix’de ilk kez zafer kazanarak Anıt koleksiyonunu tamamlamak
  3. Beşinci Tour de France şampiyonluğuna ulaşmak
  4. Montreal’de düzenlenecek Dünya Şampiyonası’nda üçüncü ardışık unvanı kazanmak
  5. Slovenya’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’nda ev sahipliği avantajını kullanmak

Ev Sahipliğinin Avantajı

2026 yılının özel bir yanı da Slovenya’nın Avrupa Yol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak olması. Pogacar, parkur tasarımına “biraz” danışıldığını ancak antrenman yaptığı bölgede ideal bir tur oluşturmanın zor olduğunu belirtti. “Ya çok zor ya da çok kolay oluyor” diye açıklayan şampiyon, yine de zorlu bir parkurun kendisi için ideal olduğunu vurguladı.

Slovenya’nın profesyonel bisikletteki yükselen önemi, sadece Pogacar’ın başarılarıyla sınırlı değil. Küçük Balkan ülkesi, aynı zamanda gelecek yıllarda Tour de France’ın Grand Départ’ına ev sahipliği yapma konusunda da güçlü bir aday durumunda.

Rekabette Olmayan Üstünlük

Pogacar’ın 2025 sezonundaki performansı, onun bu hedeflere ulaşma konusundaki kararlılığını ve yeteneğini açıkça ortaya koydu. Dördüncü Tour de France zaferinin ardından Ruanda’da kazandığı Dünya Şampiyonluğu, onun çok yönlülüğünün bir kanıtı oldu. Gökkuşağı mayosunu giydikten sonra bugün beşinci kez üst üste Il Lombardia’yı kazanması ise tarihi bir başarı olarak kayıtlara geçti.

Pogacar’ın bisiklet üzerindeki hakimiyeti, yalnızca fiziksel güçle açıklanamıyor. Menajeri Carera’nın ifadesiyle, “Yetenek var, güç var ve zihniyet var. Bu, büyüklüğün çok nadir bir kombinasyonu.” Bu kombinasyon, onu Jonas Vingegaard ve Remco Evenepoel gibi güçlü rakiplerinin önünde tutuyor.

Yol Haritası ve Gelecek Vizyonu

2026 ve 2027 yılları, Pogacar’ın kariyerinin zirvesi olarak görülüyor. Hala zirvede olacağı bu yıllarda, tarihi rekorlar kendiliğinden gelecek gibi görünüyor. 2027’de altıncı Tour de France zaferiyle rekor kırabilir ve Fransız Alpleri’ndeki zorlu Sallanches parkurunda dördüncü Dünya Şampiyonluğu unvanına ulaşabilir.

Pogacar’ın bakış açısı, modern bisikletin süper yıldızlarından farklı. Rakamlar ve rekorlar onun için ikincil öneme sahip. Asıl motivasyonu, bisiklete olan saf sevgisi ve her büyük yarışı en az bir kez kazanma arzusu. Bu yaklaşım, onu Eddy Merckx gibi her şeyi yiyen “Yamyam”dan ya da Bernard Hinault gibi agresif “Porsuk”tan ayırıyor.

Paris-Roubaix’nin Özel Önemi

Paris-Roubaix, Pogacar için sadece kazanılması gereken bir yarış değil, aynı zamanda bisiklet kariyerindeki çok yönlülüğünün nihai kanıtı olacak. Dağlarda, zamana karşı yarışlarda ve klasik tek günlük yarışlarda zaferler kazanan bir bisikletçinin, parke taşları üzerindeki ustalığını göstermesi gerekiyor.

Yarışın zorlu koşulları – 257 kilometre mesafe, 29 parke taşı sektörü ve her türlü hava koşulunda yapılan mücadele – Pogacar’ın adaptasyon yeteneğini test edecek. Ancak Il Lombardia’daki beş ardışık zaferi, onun her türlü parkurda zafer kazanma becerisini kanıtlamış durumda.

Milan-San Remo Stratejisi

Milan-San Remo, 293 kilometrelik mesafesiyle sezonun en uzun tek günlük yarışı. Poggia ve Cipressa’nın son tırmanışları ile San Remo sahil yolundaki stratejik finiş, hem güç hem de taktik zeka gerektiriyor. Pogacar’ın dağcılık yetenekleri ve finiş hızı, bu yarış için ideal kombinasyonu oluşturuyor.

Sloven şampiyonun 2026 hedefleri, bisiklet dünyasının merakla beklediği bir sezona işaret ediyor. Paris-Roubaix ve Milan-San Remo’daki potansiyel zaferleri, onu yalnızca kendi çağının değil, tüm zamanların en büyük bisikletçileri arasına yerleştirecek.