6 Öğrenciye İstismar İddiası: Öğretmenden ‘Sonunuz Narin Gibi Olur’ Tehdidi

Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde bulunan Sınav Koleji’nde görev yapan sınıf öğretmeni M.A.’nın, 2023-2024 eğitim öğretim yılları boyunca 6 öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla açılan davada çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Tutuklu sanık hakkında 204 yıl 5 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Tehdit ve Psikolojik Baskı

Duruşmada mağdur öğrencilerin ifadelerinden sanığın, çocukları susturmak için korku atmosferi yarattığı ve sistematik bir şekilde tehdit ettiği anlaşıldı. Öğretmen M.A.’nın öğrencilerine “Sonunuz Narin gibi olur” diyerek gözdağı verdiği tespit edildi. Bu tehdit, kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve toplumsal vicdanı derinden sarsan Narin Güran cinayetine gönderme yapıyor.

Sanığın, istismar ettiği öğrencilerin ailelerine ve yetkililere durumu ifşa etmelerini engellemek için psikolojik şiddet uyguladığı ve sürekli kontrol mekanizmaları kurduğu belirtiliyor. Öğretmenlik pozisyonunun verdiği otoriteyi kötüye kullanan M.A., çocukların kendisine olan güven duygusunu istismar ederek, onları sessiz kalmaya zorladı.

Olayların Ortaya Çıkış Süreci

İstismar vakalarının açığa çıkması, bir velinin dikkatli takibi sayesinde gerçekleşti. Çocuğunda değişiklik fark eden aile, öğretmen ile öğrenci arasındaki ilişkinin normalin dışına çıktığını tespit etti. Ailenin yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma, okulda benzer durumlarla karşılaşan diğer öğrencilerin de ortaya çıkmasını sağladı.

Okul idaresi ve diğer öğretmenlerin de sanığın davranışlarından rahatsızlık duyduğu, ancak somut delil bulamadıkları için resmi bir şikayette bulunamadıkları öğrenildi. Soruşturma genişledikçe, M.A.’nın iki yıl boyunca sistematik bir şekilde hareket ettiği ve birden fazla öğrenciyi hedef aldığı anlaşıldı.

Hukuki Süreç ve Cezai Talepler

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 6 ayrı mağdur için toplam 204 yıl 5 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı belirtiliyor. Mahkeme, sanığın tutuklu yargılanmasına devam kararı verdi.

Duruşmaya katılan mağdur ailelerinin avukatları, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Ailelerin avukatları, olayın sadece bireysel bir suç olmadığını, sistemik bir istismar vakası olduğunu ve caydırıcı bir ceza verilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye’de Çocuk İstismarı Vakaları

Bu olay, Türkiye’de eğitim kurumlarında yaşanan çocuk istismarı vakalarının ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Benzer bir vaka, İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesinde yaşandı. Bir ortaokulda müdür olarak görev yapan Yektacan Özçift, 15 erkek öğrencisine karşı cinsel istismar suçunu işlediği iddiasıyla 219 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Özçift’in mağdurları manipüle etmek için pedagojik formasyonunu kötüye kullandığı, öğrencilere hediyeler alarak ve kültür-sanat faaliyetleri düzenleyerek onları kendisine bağımlı hale getirdiği tespit edildi. İddianamede, sanığın öğrencileri “köleleştirip” zihinsel dönüşümlerini gerçekleştirmek için özel olarak seçtiği filmleri izlettirdiği belirtiliyor.

Toplumsal Tepkiler ve Güvenlik Önlemleri

Her iki vaka da, eğitim kurumlarındaki güvenlik açıklarını ve denetim mekanizmalarının yetersizliğini tartışmaya açtı. Ebeveynler, okullarda çocuklarını koruyacak daha sıkı kontrol mekanizmalarının oluşturulmasını talep ediyor.

Önerilen Güvenlik Tedbirleri

1. Okullarda düzenli psikolojik değerlendirme ve gözlem sistemlerinin kurulması
2. Öğretmen-öğrenci iletişiminin belirli sınırlar içinde tutulmasını sağlayacak protokollerin oluşturulması
3. Çocukların güvenli şikayet mekanizmalarına erişiminin kolaylaştırılması
4. Personel alımlarında daha detaylı güvenlik kontrollerinin yapılması
5. Velilerin çocuklarıyla düzenli iletişim kurmasını destekleyecek farkındalık programlarının düzenlenmesi

Mağdur Çocukların Rehabilitasyonu

Uzmanlar, istismar mağduru çocukların uzun vadeli psikolojik destek alması gerektiğini belirtiyor. Yaşanan travmanın etkilerinin yıllar sürebileceği ve profesyonel terapi süreçlerinin hayati önem taşıdığı vurgulanıyor.

Mağdur aileleri, çocuklarının yaşadığı travmanın üstesinden gelebilmesi için devlet destekli psikolojik rehabilitasyon programlarının yaygınlaştırılmasını talep ediyor. Ayrıca, benzer vakalarda mağdurların kimliklerinin korunması ve sosyal damgalanmaya karşı önlemler alınması gerektiği dile getiriliyor.

Dava Süreci Devam Ediyor

Kocaeli’deki davanın bir sonraki duruşması, tüm mağdurların ifadelerinin alınması ve bilirkişi raporlarının tamamlanması sonrasında belirlenecek. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, kaçma veya delilleri karartma riski bulunduğunu değerlendirdi.

Bu tür vakaların önlenmesi için eğitim sisteminde köklü değişikliklerin yapılması gerektiği seslerinin yükseldiği bir dönemde, toplumun çocukları koruma konusundaki duyarlılığı artıyor. Hem hukuki süreçlerin hızlandırılması hem de önleyici tedbirlerin güçlendirilmesi yönünde beklentiler devam ediyor.