Nijerya’da Trajik Maden Kazası: Altın Madeninde Göçük Sonucu 100’den Fazla Kişi Hayatını Kaybetti

[Veloturk Gran Fondo Çeşme]

Nijerya’nın kuzeybatısında bulunan Zamfara eyaletinde 27 Eylül 2025 tarihinde meydana gelen altın madeni göçüğü, ülke tarihinin en büyük maden felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Maru bölgesindeki Kadauri maden sahasında yaşanan trajik olayda en az 100 madencinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Felaketin Boyutu ve İlk Müdahale

Göçük anında yeraltında çok sayıda madencinin çalışmakta olduğu tespit edildi. Yerel yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda, olay yerine gönderilen arama kurtarma ekiplerinin şu ana kadar 13 kişinin cansız bedenine ulaştığı, 15 kişinin ise enkaz altından sağ olarak kurtarıldığı belirtildi. Ancak kayıp madenci sayısının yüksek olması nedeniyle ölü sayısının artması bekleniyor.

Zamfara eyaleti, Nijerya’nın altın açısından zengin bölgelerinden biri olarak biliniyor ve bölgede yasal ve yasadışı çok sayıda maden işletmesi faaliyet gösteriyor. Kadauri maden sahası, yerel halk için önemli bir geçim kaynağı olmakla birlikte, güvenlik standartlarının yetersizliği nedeniyle sık sık eleştiri konusu oluyor.

Nijerya’da Maden Güvenliği Krizi

Bu trajedi, Nijerya’daki maden kazalarının ne kadar yaygın olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle kayıt dışı çalışan küçük ölçekli madenlerde iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği can kayıplarına yol açıyor. Çoğu durumda, madenciler temel güvenlik ekipmanlarından bile yoksun şekilde çalışmak zorunda kalıyor.

Zamfara eyaletinde sadece birkaç hafta önce yaşanan bir başka maden kazası da bölgedeki güvenlik sorunlarının ciddiyetini ortaya koyuyor. Jabaka köyünde meydana gelen göçükte 13 işçi hayatını kaybetmişti. Nijerya Katı Madenler Bakanlığı bu olayları “önlenebilir” olarak nitelendirerek, sektördeki düzenlemelerin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Yasadışı Madencilik ve Ekonomik Baskı

Nijerya’nın kuzeybatı bölgesinde altın madenciliği, yerel halk için hayati önem taşıyan bir ekonomik faaliyet haline geldi. Bölgedeki yoksulluk ve işsizlik oranlarının yüksek olması, birçok kişiyi riskli çalışma koşullarına rağmen madenlere yönlendiriyor. Yasadışı maden işletmelerinin çoğunda kayıt tutulmadığı için, göçük gibi durumlarda kaç kişinin yeraltında olduğunu tespit etmek bile zorlaşıyor.

Yerel topluluklar, madencilik faaliyetlerinden elde edilen gelire bağımlı durumda. Ancak düzenleme eksikliği ve denetim yetersizliği, sektörü tehlikeli bir faaliyet alanına dönüştürüyor. Maden sahiplerinin çoğu, maliyet kaygılarıyla güvenlik önlemlerini göz ardı ediyor ve işçiler modern ekipman ve eğitimden yoksun kalıyor.

Arama Kurtarma Çalışmaları ve Zorluklar

Kadauri maden sahasındaki arama kurtarma operasyonları, zorlu koşullar altında devam ediyor. Bölgenin altyapı yetersizliği, profesyonel ekipman eksikliği ve madenin karmaşık yapısı, çalışmaları yavaşlatıyor. Yetkililerin belirttiğine göre, enkazın tamamen temizlenmesi günler, hatta haftalar sürebilir.

Kurtarma ekipleri, hayatta kalan başka madenciler olup olmadığını tespit etmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Ancak zamanla birlikte umutlar azalıyor. Aileleri enkaz başında bekleyen yüzlerce kişi, sevdiklerinden haber almak için endişeli bekleyişini sürdürüyor.

Hükümetin Tutumu ve Gelecek Önlemler

Nijerya Katı Madenler Bakanlığı temsilcileri, olayın ardından yaptıkları açıklamalarda, kurtarma çalışmaları tamamlandığında maden sahasının kapatılacağını duyurdu. Bakanlık, bu tür kazaların önlenmesi için daha sıkı denetim mekanizmalarının hayata geçirileceğini ve yasadışı maden işletmelerine yönelik operasyonların artırılacağını belirtti.

Ancak geçmişte benzer vaatlerin ardından somut adımlar atılmaması, kamuoyunda şüphe yaratıyor. Uzmanlar, sadece cezai yaptırımların yeterli olmadığını, sektörün düzenlenmesi ve madencilere güvenli çalışma koşullarının sağlanması için kapsamlı reformlara ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Bölgesel ve Küresel Etkileri

Zamfara eyaleti, sadece maden kazalarıyla değil, aynı zamanda bölgedeki güvenlik sorunlarıyla da gündemde. Silahlı grupların faaliyetleri ve kaçakçılık olayları, bölgeyi istikrarsız hale getiriyor. Maden sahalarının sık sık bu grupların hedefi olması veya kontrolü altına girmesi, hem güvenlik hem de ekonomik sorunları derinleştiriyor.

Afrika’nın en büyük ekonomilerinden biri olan Nijerya’da, maden sektörünün düzenlenmesi ve güvenli hale getirilmesi, sadece can güvenliği açısından değil, ekonomik kalkınma perspektifinden de kritik önem taşıyor. Uluslararası örgütler ve sivil toplum kuruluşları, Nijerya hükümetini acil önlemler almaya çağırıyor.

Sosyal ve İnsani Boyut

Bu trajedinin en acı yönü, yüzlerce ailenin yaşam mücadelesinde kilit rol oynayan fertlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalması. Madencilerin çoğu, ailelerinin tek geçim kaynağı durumunda. Onların kaybı, geride kalan yakınları için hem duygusal hem de ekonomik açıdan yıkıcı sonuçlar doğuruyor.

Yerel topluluklar, acil insani yardıma ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor. Ancak bölgedeki altyapı ve hizmet yetersizliği, bu ihtiyaçların karşılanmasını zorlaştırıyor. Sivil toplum örgütleri ve yardım kuruluşları, mağdur ailelere destek sağlamak için seferber oldu.

Kadauri maden göçüğü, Nijerya’da maden güvenliği konusunda köklü değişimlere ihtiyaç olduğunu acı bir şekilde hatırlatıyor. Bu kazanın ardından atılacak somut adımlar, gelecekte benzer trajedilerin önlenmesi açısından belirleyici olacak.