MIT’ten Mossad Operasyonu: İstanbul’da İsrail Casusluk Ağı Çökertildi, Dedektif ve Avukat Tutuklandı

[Veloturk Gran Fondo Çeşme]

Türkiye’nin başkenti Ankara’da güvenlik çevreleri, İsrail istihbarat servisi Mossad’a casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanan iki kişinin soruşturmasında yeni gelişmeleri yakından takip ediyor. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün ortak operasyonunda gözaltına alınan şüpheliler mahkemeye sevk edildi.

İsrail gizli servisi Mossad’a çalıştığı tespit edilen Serkan Çiçek ile Mossad’a casusluk yapan dedektiflere bilgi sattığı belirlenen avukat Tuğrulhan Dip, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” suçundan tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Operasyonun Detayları ve Şüphelilerin Kimliği

MİT’in yaptığı istihbari çalışmalar sonucunda, asıl adı Muhammet Fatih Keleş olan Serkan Çiçek’in “İsrail Çevrimiçi Operasyon Merkezi” mensubu Faysal Rasheed ile irtibatlı olduğu tespit edildi. Çiçek’in iş hayatında çok miktarda borçlanması sonrasında ismini değiştirdiği, ticareti bırakıp 2020 yılından itibaren “Pandora Dedektifliği” kurduğu belirlendi.

Soruşturmada, Çiçek’in Mossad ajanı olan Faysal Rasheed’in kendisine verdiği adrese giderek hedefteki kişiyi araştırdığı ancak bulamadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine kiralık daire bakma bahanesiyle 1-2 Ağustos tarihlerinde siteye girerek keşif çalışması yaptığı, Rasheed’in 3 Ağustos’ta Çiçek ile irtibatı sonlandırdığı tespit edildi.

Avukat Tuğrulhan Dip’in Rolü

Soruşturmada ikinci şüpheli olarak ortaya çıkan avukat Tuğrulhan Dip’in, Serkan Çiçek’in yaptığı işler için destek aldığı isimlerden biri olduğu belirlendi. Dip’in Mossad’a casusluk yapan birçok dedektifle çalıştığı, bunlardan birinin de İsrail’e çalışması nedeniyle 19 yıl hüküm alarak tutuklanan Musa Kuş olduğu ortaya çıkarıldı.

Avukat Dip’in kamu kayıtlarındaki kişisel verilerin temini konusunda maddi menfaat karşılığında dedektiflere yardımcı olduğu tespit edildi. İllegal sorgu sistemi üzerinden elde ettiği bilgileri para karşılığında dedektiflere sattığı, onların da bu bilgileri İsrail gizli servisi Mossad’a aktardığı anlaşıldı.

MİT’in Başarılı Operasyonu

Türk istihbarat servisinin uzun süreli takibi sonucunda gerçekleştirilen operasyonda, şüpheli Çiçek’in yakalanması için biri avukatlık ofisi olmak üzere 3 ayrı adrese eş zamanlı baskın düzenlendi. Operasyon sırasında çok sayıda belge ve dijital materyal ele geçirildi.

Güvenlik uzmanları, bu operasyonun Türkiye’nin ulusal güvenliğini koruma konusundaki kararlılığını gösterdiğini vurguluyor. Özellikle son yıllarda artan bölgesel gerilimler nedeniyle istihbarat faaliyetlerinin yoğunlaştığı dönemde, MİT’in proaktif yaklaşımı dikkat çekici bulunuyor.

Hukuki Süreç ve Suçlamalar

Şüphelilerin savcılıktaki ifadeleri tamamlandıktan sonra, her ikisi de tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Soruşturma kapsamında firari durumda olan 1 zanlının yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtildi.

Hukuk uzmanları, bu tür casusluk suçlarının Türk Ceza Kanunu’nda ağır yaptırımlarla karşılandığını hatırlatıyor. “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” suçu, 10 ila 20 yıl arasında hapis cezası öngörüyor.

Bölgesel Güvenlik Açısından Önem

Bu operasyon, Türkiye’nin jeostratejik konumu nedeniyle yaşadığı güvenlik tehditleri açısından özel bir önem taşıyor. Özellikle Filistinli aktivistlerin izlenmesi iddiası, bölgedeki siyasi gelişmelerle yakından ilişkili görülüyor.

Güvenlik analistleri, bu tür operasyonların Türkiye’nin hem iç güvenliği hem de dış politika hedefleri açısından kritik önemde olduğunu vurguluyor. MİT’in bu başarısı, Türk istihbarat kapasitesinin uluslararası standartlarda olduğunu gözler önüne seriyor.

Soruşturmanın Kapsamı

Yetkili kaynaklardan alınan bilgilere göre, soruşturmanın kapsamının genişletilerek benzer faaliyetlerde bulunan diğer şahısların da araştırıldığı öğrenildi. Bu durum, casusluk ağının daha büyük olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, şüphelilerin finansal kayıtları ve iletişim geçmişleri de detaylı olarak inceleniyor. Özellikle yurtdışından gelen para transferleri ve şifreli iletişim yöntemleri mercek altına alındı.