Birlik ve Dayanışma Sendikası, Sağlık Bakanlığı’nın Temmuz ayında devreye aldığı Aile Hekimine Yönlendirme uygulaması ve 5 Eylül 2025 tarihinde yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne sert tepki gösterdi. Sendika yetkilileri, bu düzenlemelerin sağlık çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldırdığını ve birinci basamak sağlık hizmetlerini çöküşe sürüklediğini savunuyor.
Yeni Uygulama Randevu Krizini Çözmüyor
Sağlık Bakanlığı’nın 25 Temmuz 2025 tarihinde Merkezi Hekim Randevu Sistemi üzerinden uygulamaya koyduğu Aile Hekimine Yönlendirme sistemi, vatandaşların hastane randevusu almadan önce aile hekimlerine yönlendirilmesini öngörüyor. Bakanlık bu uygulamayı “sağlık hizmetine erişimi kolaylaştırma ve kaynakları daha verimli kullanma” amacıyla hayata geçirdiğini açıklamıştı.
Ancak Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Ahmet Mehlepçi, uygulamanın gerçekte ikinci ve üçüncü basamaktaki randevu krizini çözmek yerine sorunu aile hekimlerinin üzerine yıktığını vurguladı. Mehlepçi, sağlık okuryazarlığı olmadan fiili olarak getirilen sevk zincirinin sorunları halının altına süpürmekten başka bir işe yaramayacağını ifade etti.
İş Güvencesini Tehdit Eden Yeni Yönetmelik
5 Eylül 2025’te Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, sendikanın en sert eleştirilerini alan düzenleme oldu. Yönetmelik, aile hekimleri, ebeler ve hemşirelerin çalışma koşullarında köklü değişiklikler getiriyor.
Mehlepçi, objektiflikten uzak ve hasta memnuniyeti gibi keyfi performans kriterlerinin sağlık çalışanlarını değersizleştirdiğini belirterek, hizmet kalitesinin memnuniyet anketleriyle değil bilimsel verilerle ölçülmesi gerektiğini savundu. Sendika başkanı, daha önce yargı tarafından iptal edilen uygulamaların yeni yönetmelikle tekrar geri getirildiğine dikkat çekti.
Yönetmelikteki Tartışmalı Düzenlemeler
Yeni yönetmelik kapsamında getirilen bazı kritik maddeler şunlar:
- Valinin sözleşme yapma yetkisini İl Sağlık Müdürü’ne devredebilmesi
- Sözleşme yenilemeleri için aile hekimliği birimlerinin 70 ve üzeri puan alma zorunluluğu
- Hasta memnuniyeti ve akılcı ilaç kullanımı kriterlerinin tavan ücretin yüzde 6,3’üne etki etmesi
- Kira, elektrik ve su gibi giderler için tavan ücretin yüzde 50’si oranında ödeme yapılması
- Nöbet hizmetleri için aylık 96 saatlik asgari süre belirlenmesi ve eksik nöbetlerde katsayı düşürülmesi
Sağlık Çalışanlarının Göç Sorunu
Sendika, Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanlarına yönelik tutumunu da eleştirdi. Mehlepçi, bakanlığın hekimlere ve sağlık çalışanlarına 5 dakikada 1 hasta bakma dayatması yaptığını, emeklerinin karşılığını vermediğini ve sağlık profesyonellerinin yurt dışına göçünü engelleyemediğini vurguladı.
Birinci basamak olan Aile Sağlığı Merkezlerinin boşaltıldığını ve koruyucu sağlık hizmetlerinin asli görev tanımından uzaklaştırıldığını belirten Mehlepçi, bu yaklaşımın sağlık çalışanlarını değersizleştirdiğini ve hekimleri, ebeleri, hemşireleri hastalarla karşı karşıya getirdiğini ifade etti.
Aşı Tedariği ve Lojistik Sorunlar
Sendika ayrıca aşı tedariği konusunda yaşanan kronik sorunlara da dikkat çekti. Aşı karşıtlarına hiçbir yaptırım uygulanmadığı gibi düzgün bir aşı kanunu bile çıkarılmadığını belirten Mehlepçi, lojistik destek eksikliği nedeniyle sürekli aşı tedarik sıkıntısı yaşandığını söyledi.
Bebeklerin ve çocukların aşılarını yapmak için yoksulluk sınırının yarısı kadar maaş verilen ebe ve hemşirelerle kapı kapı dolaştıklarını aktaran Mehlepçi, yıllardır aile planlaması için doğru dürüst malzeme gönderilmediğini ancak var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini vurguladı.
Performans Baskısı ve Veri Güvenliği Endişeleri
Sendika, performans sistemiyle ne olduğu ve neye hizmet ettiği bilinmeyen HYP platformuna hasta verilerinin yollatıldığını da eleştiriler arasına ekledi. Mehlepçi, görevini yapamayan yetkililerin istifa etmesi ve liyakatli insanların gelmesi gerektiğini söyledi.
Sendikanın Net Talebi
Dr. Mehlepçi, sendika olarak halkın sağlığına ve sağlık çalışanlarının onuruna sahip çıktıklarını belirterek, yeni yönetmeliği kabul etmediklerini ve derhal geri çekilmesini talep ettiklerini açıkladı. Sendika, bu düzenlemenin sağlık çalışanlarının adalet ve güven duygusunu sarstığını, tükenmişliği artırdığını ve hasta-hekim ilişkisini zedeleme riski taşıdığını savunuyor.
Mehlepçi konuşmasını, “Halk sağlığı yerine siyasi çıkarlar önceleniyor. Bakanlığın açıklarını kapatma merkezi değiliz. Biz halkın sağlığını korumak istiyoruz” sözleriyle tamamladı.
Çalışma Barışı Tehdidi
Birlik ve Dayanışma Sendikası, yönetmeliğin sağlık çalışanlarının motivasyonunu yok ettiğini ve çalışma barışını tehdit ettiğini vurguladı. Sendika yetkilileri, objektif olmayan değerlendirme kriterlerinin mesleki itibarı zedelediğini ve sistemin sağlık çalışanlarını değersizleştirdiğini ifade etti.
Aile hekimleri, ebeler ve hemşirelerin üyesi olduğu sendika, Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarına ağır bir yük ve zarar getirildiğini, bu tür uygulamalarla ne vatandaşın sağlık hakkına ne de randevu problemlerine tek bir çözüm getirilemediğini savunuyor.