Seçmenler MAGA Hareketinin Eğitim Politikalarını Reddetti: Eğitim Çekleri ve Kültür Savaşları Oylamada Kaybetti

[Race Across America cycling]

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’de 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminin kısaltılmasına yönelik hazırlanan raporun tamamlandığını açıkladı. Bakan, ilk kabine toplantısında bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunum yapacağını belirterek, 2025 yılı eğitim öğretim takviminin bu değişikliklere göre düzenleneceğini ifade etti.

Zorunlu Eğitim Sisteminde Köklü Değişim

Kanal 7’de yayınlanan programda konuşan Tekin, mevcut 4+4+4 eğitim sisteminin değişimine ilişkin detayları paylaştı. Bakan, “Şu anda bir raporumuzu oluşturduk. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı’nın onayına sunacağız. Bu konuda karar verilirse farklı alternatiflerimiz var” diyerek, değişikliğin parlamento boyutunun da bulunduğunu vurguladı.

Toplumsal beklentiler ve bilgiye erişimin kolaylaşması nedeniyle zorunlu eğitim süresinin kısaltılabileceğini söyleyen Tekin, Yükseköğretim Kurulu’nun lisans eğitimini üç yıla düşürmeye hazırlandığını da hatırlattı. Bu gelişme, Türkiye’nin eğitim sisteminde çağdaş gelişmelere ayak uydurma çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Öğretmen Atama Sisteminde Yeni Dönem

Eğitim alanındaki bir diğer önemli değişiklik ise öğretmen atama sisteminde yaşanacak. Tekin, KPSS ile mülakat döneminin sona erdiğini açıklayarak, “Bunu bu yıl son kez yaptık” ifadesini kullandı. 24 Kasım tarihinde 15 bin öğretmenin atamasının yapılacağını belirten Bakan, 2026 yılı başından itibaren Milli Eğitim Akademisinde 10 bin öğretmenin eğitim süreçlerinin başlatılacağını duyurdu.

Milli Eğitim Akademisi Modeli

Yeni sistemde öğretmen yetiştirme süreci tamamen Milli Eğitim Akademisi üzerinden yürütülecek. Bu değişiklik, öğretmen kalitesinin artırılması ve eğitim standartlarının iyileştirilmesi hedefine yönelik atılan önemli bir adım olarak görülüyor. Akademi sistemi, öğretmen adaylarının mesleğe hazırlanma sürecinde daha kapsamlı bir eğitim almasını sağlayacak.

Türkiye’nin Eğitim Performansı

Bakan Tekin, PISA ve TIMSS değerlendirmelerinde Türkiye’nin sürekli yükselen bir performans sergilediğine dikkat çekti. OECD tarafından matematik ve fen bilimlerine ilişkin değerlendirmeyi içeren ve 2024 yılının Aralık ayında açıklanan TIMSS sonuçlarında Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında birinci, OECD ülkeleri arasında ilk beşte yer aldığını hatırlattı.

Türkiye’de resmi olarak 650 bin civarında dersliğin bulunduğunu aktaran Tekin, bu okulların tamamında internet erişiminin ve etkileşimli tahtaların olduğunu belirtti. Bu altyapı yatırımları, dijital eğitim dönüşümünün temel taşlarını oluşturuyor.

OECD Verilerine Göre Türkiye’nin Durumu

Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM’in değerlendirdiği OECD’nin “Bir Bakışta Eğitim 2025” raporuna göre, Türkiye son 10 yılda okul öncesi eğitime katılım oranını iki katına çıkararak OECD ülkeleri arasında en hızlı ilerleme kaydeden ülkelerden biri oldu.

Ancak rapor, bazı zorluklara da dikkat çekiyor. Türkiye’de 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 31,3’ü ne eğitimde ne istihdamda bulunurken, OECD ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 14,1 seviyesinde. Bu durumda kadınların oranı erkeklerin neredeyse iki katı seviyesinde.

Eğitim Finansmanı ve Erişim

Tekin, özel yayınevleri tarafından “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile uyumlu” diye satılan bazı kaynak kitaplarla ilgili soruya yanıt verirken, Türkiye’de eğitim öğretimin sosyal devletin niteliği gereği ücretsiz olduğunu vurguladı. Okullarda ilave hiçbir kaynağa ihtiyaç duymadan kademeler arası geçişteki sınavlara hazırlanmaları için gerekli tedbirlerin alındığını belirtti.

Bu açıklamalar, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve ailelerin maddi yükünün azaltılması konusundaki politikaların sürdürüleceğini gösteriyor. Değişiklikler, hem eğitim kalitesinin artırılması hem de sistematik sorunların çözülmesi hedefiyle hayata geçirilmeye hazırlanıyor.