L’Étape Türkiye 2025: Tour de France Bisiklet Yarışı İstanbul’da İki Kıtayı Birleştirdi

İstanbul, 12 Ekim 2025 tarihinde Tour de France’ın resmi amatör serisi L’Étape Türkiye’nin ikinci edisyonuna ev sahipliği yaptı. Visa Maximiles Black L’Étape Türkiye by Tour de France etkinliği, 2000’den fazla amatör bisikletçiyi Boğaz’ın iki yakasında bir araya getirerek, şehri uluslararası bisiklet haritasında önemli bir konuma taşıdı.

Beykoz Spor Ormanı’ndan sabah saat 08:00’de başlayan yarış, ülkenin dört bir yanından ve yurt dışından gelen bisiklet tutkunlarını İstanbul’un eşsiz güzelliklerinde pedal çevirme fırsatı sundu. 78 Event organizasyonunda gerçekleşen etkinlik, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle hayata geçirildi.

İki Kıta, İki Parkur

Yarışçılar iki farklı kategoride mücadele etti. Uzun parkurda 105 kilometre, kısa parkurda ise 52.4 kilometre pedal çeviren sporcular, Asya’dan Avrupa’ya uzanan benzersiz bir rota deneyimlediler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün Asya istikametindeki şeritleri, etkinlik süresince trafiğe kapatılarak sporcuların güvenli bir şekilde Boğaz’ı geçmeleri sağlandı.

Parkur, Beykoz’dan başlayarak FSM Köprüsü üzerinden Avrupa yakasına geçiş yaptı. Marmara Denizi’nden Karadeniz’e uzanan rota, Polonezköy, Riva, Kılıçlı, Paşamandıra, Kavacık ve Çubuklu gibi İstanbul’un tarihi ve doğal güzelliklerini barındıran bölgelerden geçti. Skoda Sprint Gate’in köprü üzerinde konumlandırılması, yarışın en heyecan verici anlarından birini oluşturdu.

Trafik Düzenlemeleri ve Organizasyon

Etkinlik kapsamında geniş çaplı trafik düzenlemeleri yapıldı. Asya’dan Avrupa istikametindeki trafik Kavacık kavşağında kısıtlanırken, sürücüler için Levent alternatif güzergah olarak belirlendi. Polis ekipleri, FSM Köprüsü, TEM Seyrantepe-RAMS Park Stadyumu, Küçüksu Caddesi, O-2 Çevre Yolu ve Yeni Riva Yolu gibi kritik noktalarda yol kapatmalarını yönetti.

Profesyonel koşullar altında gerçekleştirilen organizasyon, dünya standartlarında mekanik destek, trafik kapatmaları, kronometre sistemi, beslenme istasyonları, içecek noktaları, tıbbi yardım, fotoğraf ve video hizmetleri ile katılımcılara tam donanımlı bir deneyim sundu.

Uluslararası Katılım ve Ödüller

L’Étape Türkiye, UCI onaylı gran fondo statüsüyle düzenlenen prestijli bir etkinlik olarak, amatör bisikletçilere Tour de France atmosferini yaşama fırsatı tanıdı. Uzun parkurda kadın ve erkek kategorilerinde birinci olan sporcular, Fransa’da düzenlenecek uluslararası L’Étape du Tour finalinde Türkiye’yi temsil etme hakkı kazandı.

Katılımcılara finisher madalyası, etkinlik tişörtü, e-sertifika, goodie bag ve zamanlama çipi gibi hediyeler verildi. Mardin’in kültürel ortak olarak etkinlikte yer alması, kazananlara özel tasarlanmış kupalarla simgelendi.

Sponsorlar ve Destekçiler

Etkinliğin baş sponsorluğunu Visa ve Türkiye İş Bankası’nın Maximiles Black kartı üstlendi. Start töreni, Türkiye Bisiklet Federasyonu, Visa, Türkiye İş Bankası, Skoda, Asperox, Arabica Coffee House temsilcilerinin yanı sıra L’Étape by Tour de France Serisi Genel Müdürü Kevin Quiniou ve Proje Müdürü Mathieu Clanchin’in katılımıyla gerçekleşti.

Fransa Başkonsolosluğu’nun desteğiyle düzenlenen yarışta Visa Türkiye Pazarlama Başkanı Ülkü Yüksel, etkinliğin Türkiye’yi 122 yıllık Tour de France dünyasına 20. ülke olarak dahil ettiğini vurguladı. Türkiye İş Bankası Bireysel Pazarlama Başkanı Çağlar İlter ise katılımcıların bankacılık yüz ödeme teknolojisini deneyimlediklerini belirterek, sürdürülebilir yaşam tarzını spor yoluyla destekleme misyonlarının altını çizdi.

Spor Turizmi İçin Yeni Dönem

78 Event Genel Müdürü Ömer Kafkas, organizasyonu Türkiye’ye getirmek için yıllardır çalıştıklarını ve 3 yıllık anlaşma imzaladıklarını açıkladı. İstanbul’un Tour de France’ın sarı rengiyle boyanması, şehrin uluslararası bisiklet haritasındaki yerini pekiştirdi.

L’Étape Türkiye, profesyonel koşullar altında amatör bisikletçilere rekabetçi ve güvenli bir yarış deneyimi sunarken, İstanbul’un büyüleyici rotalarını keşfetme fırsatı tanıdı. Etkinlik, Türkiye’nin spor turizmi alanındaki görünürlüğünü artırma konusunda önemli bir rol oynadı ve gelecek yıllarda daha da büyüyeceğine dair güçlü sinyaller verdi.