Kiko García’dan Yangın Açıklaması: ‘B Planımız Yok, Öncelik Değil’

Kiko García'dan Yangın Açıklaması: 'B Planımız Yok, Öncelik Değil'

Kiko García, La Vuelta teknik direktörü, Torino'da.

Kiko García, İspanya’nın en prestijli bisiklet yarışı La Vuelta’nın teknik direktörü olarak 2016 yılından bu yana organizasyonun vazgeçilmez bir parçası haline geldi[2]. 57 yaşındaki İspanyol teknik direktör, aynı zamanda eski bir profesyonel bisikletçi ve Fransa doğumlu olan García, bu yıl La Vuelta’nın tarihinde bir ilke imza atılmasına öncülük ediyor.

La Vuelta Tarihinde İlk Kez İtalya’da Başlayacak

2025 La Vuelta’sı, 90 yıllık tarihinde ilk kez İspanya sınırları dışında başlayacak ve bu önemli organizasyon İtalya’nın Torino kentinde gerçekleşecek[1][3]. García, bu kararın arkasındaki mantığı şöyle açıklıyor: “Düz bir etapla başlamak bizim için alışılmadık, ancak bu Piedmont bölgesinin gösterdiği çabaya teşekkür etmenin, bölgenin topraklarını ve manzaralarını daha fazla göstermenin bir yolu”[1].

Teknik direktör García, İtalya’daki ilk üç etabın farklı savaş stratejileri ve farklı kazananlar açısından çeşitlilik sunacağını belirtiyor[1]. “İlk etap profil açısından kolay ve taraftarların %99’unun sprint finişi için bir etap olduğunu söyleyeceğini düşünüyorum. Güçlü adaylar olduğunu görüyoruz” şeklinde değerlendiriyor[1].

Sprinter Savaşı ve La Roja Hedefi

La Roja liderlık forması 15 yıl önce tanıtıldığından beri, yalnızca Mark Cavendish 2010 yılında bir sprinter olarak ilk lider formasını almayı başarmıştı[1]. 2025 edisyonu, hızlı bisikletçilere nadir bir şans sunuyor ve dikkatler doğal olarak bu yıl Giro d’Italia’da ilk maglia rosa’yı alan Mads Pedersen ile Tour de France’ta açılış sprintini kazanan Jasper Philipsen’e çevriliyor[1].

Güvenlik Önlemleri ve Yenilikler

García, La Vuelta’nın sürekli yenilikler getirdiğini ve güvenlik konusunda öncü olmaya devam ettiğini vurguluyor[4][5]. Yarış organizasyonu, sarı kart sistemi gibi yeni güvenlik önlemleri uygulamaya koymuş durumda. Bu sistem, bisikletçiler, motosikletler ve spor direktörleri dahil olmak üzere kötü alışkanlıkları önlemeyi hedefliyor[4].

Ayrıca sprint güvenlik bölgesinin belirli etaplarda genişletilmesi de önemli bir yenilik olarak öne çıkıyor[4]. Bu önlem, Tour de France’ta da uygulanan bir sistem olup, yarışçıların güvenliğini artırmayı amaçlıyor.

Puan Sistemi ve Yeşil Forma Değişiklikleri

La Vuelta, puan sınıflandırması sisteminde önemli değişiklikler gerçekleştirdi[5]. Ara sprintlerde ilk sırayı alan bisikletçiye 20 puan veriliyor, bunu 17, 15, 13 ve 10 puan takip ediyor[5]. Etap sonlarında ise yeni bir ölçek düz etaplara avantaj sağlıyor: düz etap kazananları 50 puan, orta dağlık etaplar 30 puan, yüksek rakım etapları ve bireysel kronometreler ise 20 puan alıyor[5].

García bu değişikliklerin amacını şöyle özetliyor: “Son edisyonlarda, genel sıralama için savaşan bisikletçi genellikle puan sınıflandırmasına da hakim oluyordu. Hızlı bisikletçilerin yeşil forma için daha fazla fırsat yakalayabilmesi için bu sistemi değiştirdik”[5].

EF Pro Cycling Takımının Hedefleri

Bu yıl La Vuelta’da genç ve hırslı bir kadroyla yer alacak EF Pro Cycling takımı, etap galibiyetleri arayışında olacak[3]. Archie Ryan, Markel Beloki, Lukas Nerurkar ve Jardi van der Lee gibi isimler grand tour debutlarını yapacak[3]. Takım, Angliru ve Bola del Mundo gibi zorlu dağların bulunduğu parkurda tırmanışçılarıyla öne çıkmayı hedefliyor[3].

3.180 kilometre uzunluğundaki bu organizasyon, Piedmont’tan Madrid’e uzanan yolculukta 21 farklı şans sunacak[3]. La Vuelta’nın genellikle sezonun en patlayıcı grand turu olarak anılması, bu yılki yarış için de büyük heyecan yaratıyor[3].