Kardeşimi Yatılı Okula Göndermek Hala İçimde Suçluluk Yaratıyor

2025 Paris-Roubaix Bahis Rehberi: En İyi Oranlar, Expert Tahminleri ve Canlı İzleme Kılavuzu

Türkiye’de yatılı okul deneyimi yaşayan aileler arasında artan suçluluk duygusu, eğitim sistemindeki köklü değişikliklerle birlikte yeniden gündeme geldi. Uzmanlar, özellikle ailelerden uzakta eğitim gören çocukların psikolojik durumlarına dikkat çekerken, yatılı eğitimin aile bağları üzerindeki etkilerini sorguluyor.

Yatılı Okul Kararının Psikolojik Boyutu

İstanbul Üniversitesi Çocuk Psikolojisi Bölümü verilerine göre, yatılı okula gönderilen çocukların yüzde 40’ında ilk altı ay içinde ayrılık kaygısı gözlenirken, velilerin yüzde 65’i bu karardan dolayı suçluluk yaşıyor. Özellikle ekonomik nedenlerle çocuklarını yatılı okullara gönderen aileler, bu durumu “zorunlu bir tercih” olarak nitelendiriyor.

Ankara’da yaşayan 42 yaşındaki Mehmet Özkan, 14 yaşındaki oğlunu fen lisesinin yatılı bölümüne gönderme kararından sonra yaşadığı iç çelişkiyi şöyle anlatıyor: “Her gece yattığımda, acaba doğru mu yaptım diye düşünüyorum. Oğlumun daha iyi eğitim alması için aldığım bu karar, bazen kalbimdeki boşluğu dolduramıyor.”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Yeni Yaklaşımı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıkladığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) kapsamında, yatılı eğitim kurumlarında da önemli düzenlemeler yapılacak. 2025-2026 eğitim öğretim yılında uygulanacak yeni müfredat, “İyi İnsan Yetiştirmek” ilkesi doğrultusunda aile bağlarını güçlendirici programları da içeriyor.

Bakanlık yetkilileri, yatılı okullarda aile iletişimini artıracak dijital platformların kurulacağını ve hafta sonları aile ziyaretlerinin daha esnek hale getirileceğini belirtiyor. Bu kapsamda, 2025-2026 eğitim öğretim yılının 8 Eylül’de başlamasıyla birlikte yeni uygulamalar devreye girecek.

Eğitimde Değişen Paradigma

Türkiye’de örgün eğitimde 18 milyon öğrencinin bulunduğu mevcut sistemde, yatılı eğitim alan öğrenci sayısı yaklaşık 850 bin civarında. Bu öğrencilerin yüzde 30’u ailevi nedenlerle, yüzde 45’i eğitim kalitesi arayışı nedeniyle yatılı okullarda eğitim görüyor.

Eğitim uzmanı Prof. Dr. Ayşe Kılıç, ailelerin yaşadığı suçluluk duygusunun normal olduğunu vurgulayarak şöyle konuşuyor: “Çocuğumuzu yatılı okula göndermek, Türk toplum yapısında hala zor kabul edilen bir durum. Ancak bu kararın arkasında genellikle çocuğun geleceği için yapılan fedakarlık var.”

Yatılı Eğitimin Avantaj ve Riskleri

Marmara Üniversitesi’nin 2024 yılında yaptığı araştırmaya göre, yatılı eğitim alan öğrenciler akademik başarıda yüzde 15 oranında daha yüksek performans gösteriyor. Ancak aynı çalışma, bu öğrencilerin aile bağlarında zayıflama riski taşıdığını da ortaya koyuyor.

  1. Akademik başarıda artış ve disiplinli yaşam kazanımı
  2. Sosyal becerilerin gelişimi ve arkadaşlık ilişkilerinin güçlenmesi
  3. Bağımsızlık ve sorumluluk duygusunun erken yaşta kazanılması
  4. Aile bağlarında potansiyel zayıflama riski
  5. Ev özlemi ve duygusal adaptasyon zorlukları

Aile İletişiminin Önemi

Çocuk gelişim uzmanları, yatılı okuldaki çocuklar için aile iletişiminin kritik önemde olduğunu vurguluyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Doç. Dr. Fatma Yeşil, “Teknolojinin sunduğu imkanlarla günümüzde aile bağları daha kolay sürdürülebilir. Video aramalar, anlık mesajlaşma ve düzenli ziyaretler, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını karşılamada etkili” diyor.

Bursa’da yatılı lisede okuyan 16 yaşındaki Zeynep Aktaş’ın annesi Elif Aktaş, deneyimlerini şu sözlerle aktarıyor: “İlk başta çok zor oldu. Kızımın sesindeki özlem tonunu duymak kalbimdeki ağrılığı artırıyordu. Ama zamanla hem o hem biz uyum sağladık. Şimdi tatillerde geldiğinde, ne kadar olgunlaştığını görüyorum.”

Uzun Vadeli Etkilerin Değerlendirilmesi

Hacettepe Üniversitesi’nin yatılı okul mezunları üzerinde yaptığı uzun vadeli takip çalışması, bu deneyimin yetişkinlik dönemindeki etkilerini aydınlatıyor. Araştırmaya katılan 2.400 kişinin yüzde 78’i yatılı okul deneyimini olumlu değerlendirirken, yüzde 22’si aile ilişkilerinde yaşanan sorunlara dikkat çekiyor.

Bu veriler, Türk ailelerinin geleneksel yapısıyla yatılı eğitim sistemi arasındaki uyum zorluklarını gözler önüne seriyor. Toplumumuzda aile bağlarının güçlü olması, çocukları evden uzakta eğitime gönderme kararını daha da zorlaştırıyor.

Ekonomik Faktörlerin Rolü

TÜİK’in 2024 verilerine göre, yatılı okul tercihinde ekonomik faktörler önemli rol oynuyor. Ailelerin yüzde 35’i maddi imkansızlıklar nedeniyle, yüzde 25’i ise yaşadıkları bölgede kaliteli eğitim seçeneklerinin olmaması sebebiyle bu tercihi yapıyor.

Sosyal hizmet uzmanı Kemal Demir, “Aileler çoğu zaman zoraki bir durumda bu kararı alıyor. Suçluluk hissettikleri için çocuklarıyla olan iletişimlerinde telafi etme çabası içine giriyorlar. Bu durum bazen aşırı korumacı tutumları beraberinde getiriyor” açıklamasını yapıyor.

Yeni eğitim öğretim yılının yaklaşmasıyla birlikte, birçok aile benzer kararlarla karşı karşıya kalacak. Uzmanlar, bu süreçte ailelerin profesyonel destek almasının ve çocuklarıyla açık iletişim kurmasının önemini vurguluyor.