İstanbul’da Su Krizi Alarmı: Kazandere Barajı Kurudu, Susuzluk Tehlikesi Büyüyor

[Veloturk Gran Fondo Çeşme]

Kırklareli’nde bulunan ve İstanbul’un su ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Kazandere Barajı, dramatik bir şekilde kuruma noktasına geldi. Barajın doluluk oranı nisanda yüzde 97,41 seviyesindeyken, ekim ayı itibarıyla yüzde 1,98’e kadar geriledi.

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi verilerine göre, temmuz ayından itibaren hızla azalan su seviyesi nedeniyle barajın bazı bölümlerinde zemin tamamen ortaya çıktı. Su çekilen alanlarda derin çatlaklar oluşurken, bazı noktalarda büyükbaş hayvanların otladığı görüldü.

Kuraklık Alarmı: Son Yılların En Büyük Su Krizi

Aksicim Köyü muhtar azası Coşkun Duran durumun ciddiyetini vurgulayarak, “Şu an çok büyük susuzluk var. Baraj eski dere yatağına döndü, dere yatağı bile çok az akıyor. Bu yıl son yılların en büyük kuraklığını yaşıyoruz” açıklamasında bulundu.

Meteoroloji uzmanları, 2025 yılının Trakya bölgesinde kayıtlara geçen en kurak dönemlerden biri olduğunu belirtiyor. Yağış miktarının mevsim normallerinin yüzde 60 altında kalması, toprak neminin kritik seviyelere düşmesine neden oldu.

İstanbul Barajlarında Genel Durum

İstanbul’un su kaynaklarındaki genel tablo da endişe verici boyutta. Şehrin toplam baraj doluluk oranı yüzde 28,1 seviyesinde seyrediyor. Diğer önemli su kaynaklarının durumu şu şekilde:

Baraj AdıDoluluk Oranı (%)
Ömerli Barajı19,34
Darlık Barajı43,02
Elmalı Barajı50,52
Terkos Barajı34,95
Alibey Barajı16,57

Su Tasarruf Önlemleri Gündemde

Bu kritik durum karşısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi su tasarrufu kampanyalarını yoğunlaştırdı. Uzmanlar, vatandaşların günlük su tüketimini yüzde 15-20 azaltması gerektiğini vurguluyor.

İklim değişikliği etkilerinin giderek arttığı Türkiye’de, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi kritik önem taşıyor. Marmara Bölgesi’nde son beş yıldır gözlenen yağış düzensizlikleri, uzun vadeli su politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor.

Bölgesel Ekonomiye Etkileri

Kuraklığın tarımsal faaliyetler üzerindeki etkisi de dikkat çekici. Kırklareli çiftçileri bu yıl mahsul veriminde yüzde 30’a varan düşüş yaşadıklarını belirtiyor. Özellikle ayçiçeği ve buğday üretiminde kayda değer azalma görülüyor.

Su seviyesindeki dramatik düşüş, sadece İstanbul’un su güvenliği açısından değil, bölgesel ekolojik denge açısından da alarm zillerini çaldırıyor. Kazandere havzasındaki doğal yaşam alanları tehdit altında bulunuyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün uzun vadeli tahminlerine göre, sonbahar aylarında beklenen yağışların normal seviyelerin altında kalma ihtimali yüksek. Bu durum mevcut su krizinin kış aylarına kadar uzama riskini artırıyor.