İmamoğlu’ndan Olağanüstü Kurultay Açıklaması: CHP’yi Parçalamak İsteyenler Kaybetti, Özgür Özel Güven Tazeledi

[Veloturk Gran Fondo Çeşme]

CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 21 Eylül 2025 tarihinde gerçekleştirilen 22. Olağanüstü Kurultay sonrasında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nden yapılan paylaşımda İmamoğlu, “Partimizin içine nifak sokmak isteyenler kaybetti” ifadesiyle kurultayın önemine dikkat çekti. Genel Başkan Özgür Özel’in geçerli oyların tamamını alarak güven tazelediği kurultay, CHP’nin içinde bulunduğu kritik süreçte birlik mesajı verdi.

Kurultayda Tarihi Karar: Özgür Özel’e Tam Destek

Ankara Yenimahalle’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 22. Olağanüstü Kurultay, CHP tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Delegelerin yüzde yüz desteğiyle Genel Başkan Özgür Özel’in güven tazelemesi, partinin krizli dönemlerde nasıl birlik sergilediğinin somut göstergesi oldu. Kurultayda genel başkanlığın yanı sıra Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu için de güven oylaması yapıldı.

Sabah saat 10’da açılan kurultayda, toplantı için gereken imza ve hazırun sayısı gerekenin çok üzerinde sağlandı. Bu durum, delegelerin Özgür Özel yönetimine olan güvenini ve desteğini net bir şekilde ortaya koydu. Kurultay “Darbeye ve Kayyıma Hayır” sloganıyla gerçekleştirildi.

Olağanüstü Kurultayın Ardındaki Süreç

22. Olağanüstü Kurultayın toplanmasına neden olan temel gerekçe, 2025 yılı içerisinde partinin 38. Olağan Kurultayının iptali istemiyle açılan davalardı. 4-5 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultay’ın delegelerin kararının çeşitli yollarla manipüle edildiği iddiasıyla iptal edilmesi talep edildi. Kamuoyunda “Mutlak Butlan Davası” olarak bilinen bu davalar, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve İzmir delegesi Hatip Karaaslan gibi isimler tarafından ayrı ayrı mahkemelerde açıldı.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilen davalar, 17 Nisan 2025 tarihi itibarıyla başladı. CHP’ye kayyum atanması ihtimalinin önüne geçmek amacıyla Özgür Özel’in çağrısıyla 6 Nisan 2025’te düzenlenen 21. Olağanüstü Kurultay’a da dava açılması üzerine, 25 Nisan 2025 tarihinde iki kurultayın davası da birleştirildi.

İmamoğlu’nun İfadesi ve Suçlamaların Reddi

Bu süreçte, Silivri Cezaevinde altı aydır tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, SEGBİS sistemi aracılığıyla ifade verdi. İmamoğlu, hakkında yapılan tüm suçlamaları kategorik olarak reddetti. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan İmamoğlu’nun tutuklu olmasına rağmen parti içi sürece mesaj göndermesi, yaşanan hukuki süreçlerin siyasi boyutunu gözler önüne serdi.

İmamoğlu’nun Kurultay Mesajındaki Kritik Vurgular

Ekrem İmamoğlu, kurultaya gönderdiği mesajda CHP’nin karşı karşıya olduğu tehditlere ve partinin direnişine dikkat çekti. “Zor zamanda CHP bir oldu, bütün oldu; kurulan tuzaklara el ele karşı durdu” ifadesiyle başlayan mesajında İmamoğlu, delegelerin davetiyle toplanan kurultayda Genel Başkan Özgür Özel’in aldığı tam desteğin önemini vurguladı.

İmamoğlu mesajında şu değerlendirmelerde bulundu: “Partimizin içine nifak sokmak isteyenler kaybetti. Hukuku sopa olarak kullanıp, milletin gözbebeği CHP’yi parçalamak isteyenler kaybetti. İktidarın kötü oyunlarına alet olanlar kaybetti.” Bu sözler, CHP’nin içinde bulunduğu sürecin sadece parti içi bir mesele olmadığını, dış müdahalelere karşı verilen bir mücadele olduğunu gösteriyordu.

Demokrasi ve Milli İrade Vurgusu

İmamoğlu, mesajının devamında “Gerçek bir Cumhuriyet ve tam bir demokrasi üzerinde yükselecek bu hakça düzen, herkes için her yerde adaletin, hürriyetin, refahın ve güvenliğin teminatı olacaktır” diyerek partinin temel değerlerine atıfta bulundu. Milli iradenin üzerinde hiçbir gücün bulunmadığı bir adalet düzeninin kurulmasını CHP’nin kutsal görevi olarak tanımladı.

İktidarın Stratejisi ve CHP’nin Direnişi

İmamoğlu’nun mesajında dikkat çeken bir diğer nokta ise iktidarın CHP’ye yönelik stratejisine ilişkin analiziydi. “Normal şartlar altında bir daha asla seçim kazanamayacağını, milletin sessiz isyanı karşısında yok olup gideceğini çok iyi bilen bu iktidar; bütün umudunu Cumhuriyet Halk Partisi’nin zayıflamasına, bölünüp ayrışmasına bağlamıştır” ifadeleriyle mevcut siyasi tabloya dair önemli bir tespit yapıldı.

Bu tespite göre iktidar, CHP’yi zayıflatmak için hukuksuzlukta ve zorbalıkta sınır tanımıyor, sürekli yeni tuzaklarla partiyi yolundan alıkoymaya çalışıyordu. Ancak İmamoğlu, CHP’nin Genel Başkanı, tüm kurulları, örgütleri, milletvekilleri, belediye başkanları ve seçmenleriyle birlikte yılmadan direndiğini vurguladı.

Kurultayın Sonuç ve Etkileri

İmamoğlu, kurultayın sonuçlarını değerlendirirken “Bu sonuçla demokrasi kazandı. Türkiye kazandı. Millet kazandı” dedi. Özgür Özel’in örgütten aldığı güçlü desteğin, onun emeğinin, adanmışlığının ve cesaretinin nasıl karşılık bulduğunu gösterdiğini belirtti. “Birlikte daha güçlüyüz; yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz” mesajıyla kurultay süreci noktalandı.

Tutuklu Belediye Başkanları ve Bürokratlar

Kurultayda ayrıca, cezaevlerinde tutuklu bulunan CHP’li yöneticilere de selam gönderildi. Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra onlarca belediye başkanının zindanlarda tutulduğu, yüzlerce bürokratın ise hala iddianame beklerken cezaevinde olduğu vurgulandı. Bu durum, CHP’nin karşı karşıya olduğu hukuki baskının boyutlarını gözler önüne serdi.

Delegelere Yönelik İftiralar ve Tepkiler

Kurultayda yapılan konuşmalarda, delegelere “maddi menfaat elde ettiler” şeklinde iftiralar atıldığı belirtildi. Bu iddialara karşı delegelerin kurultayda verdikleri destek, bu iftiraların temelsiz olduğunu göstermenin yanı sıra, CHP örgütünün kendi iç dinamikleriyle karar aldığının da kanıtı oldu. Kurultay yönetimi, delegelerin “tertemiz elleriyle” bu iftiraları bir kez daha yalanladığını ifade etti.

Politik Analiz: CHP’nin Kritik Dönemi

22. Olağanüstü Kurultay, CHP’nin son yıllarda yaşadığı en kritik dönemlerden birinde gerçekleşti. Partinin Cumhurbaşkanı adayının tutuklu olması, belediye başkanlarına yönelik hukuki süreçler ve 38. Olağan Kurultay’ın iptali davaları, CHP’yi çok yönlü bir baskı altına soktu. Ancak kurultayda ortaya çıkan birlik ve dayanışma tablosu, partinin bu süreçten güçlenerek çıkabileceğinin sinyallerini verdi.

Özgür Özel’in aldığı tam destek, parti içi muhalefet odaklarının etkisini kaybettiğini ve delegelerin mevcut yönetimden yana tavır koyduğunu gösterdi. Bu sonuç, önümüzdeki dönemde CHP’nin daha istikrarlı bir çizgide politika yapabileceğine işaret ediyor.

Kurultayın “Darbeye ve Kayyıma Hayır” sloganıyla yapılması, CHP’nin sadece parti içi bir meselenin değil, daha geniş bir demokrasi mücadelesinin parçası olduğu mesajını verdi. Bu bağlamda, kurultay kararları sadece CHP için değil, Türkiye’nin siyasi geleceği için de önemli sonuçlar doğurabilecek nitelikte.