İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Depreme Dayanıksız Binaya Taşındı: Güvenlik Endişesi Büyüyor

[Veloturk Gran Fondo Çeşme]

Bir ilçede milli eğitim müdürlüğünün depreme dayanıksız olduğu tespit edilen bir binaya taşınması, eğitim camiasında ve veliler arasında ciddi endişelere yol açtı. İlgili kurumun güvenlik açısından risk taşıyan bir yapıya yerleştirilmesi, 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından başlatılan yapı güvenliği çalışmalarının yetersizliğini gözler önüne serdi.

Deprem Riski Altındaki Yeni Hizmet Binası

İlçe milli eğitim müdürlüğü, eski hizmet binasının yetersiz kalması nedeniyle alternatif bir binaya taşındı. Ancak yeni binanın deprem yönetmeliğine uygun olmadığı ve yapısal dayanıklılık testlerinden geçmediği ortaya çıktı. Yetkililerin bu durumu görmezden gelerek taşınma işlemini tamamlaması, çalışanlar ve bölgeyi ziyaret eden veliler açısından büyük bir tehlike oluşturuyor.

Binanın zemin kat ve üst katlarında çatlaklar ve yapısal sorunlar gözlemlendi. Uzman inşaat mühendislerinin uyarılarına rağmen, acil taşınma kararının idari ihtiyaçlar nedeniyle alındığı öğrenildi. Eğitim çalışanları, günlük olarak hayatlarını riske atarak bu binada görev yapmak zorunda kalıyor.

Okul Binalarının Güçlendirilmesi Çalışmaları Yavaş İlerliyor

Türkiye genelinde deprem sonrası başlatılan okul binalarının güçlendirilmesi ve risk tespiti çalışmaları, beklenenden çok daha yavaş ilerliyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2024-2025 eğitim öğretim yılı için yayımlanan genelgede afet bölgesindeki öğrencilere yönelik nakil uygulamasına devam edileceği belirtilse de, idari binaların güvenliğine ilişkin net bir yol haritası sunulmadı.

Depremden etkilenen illerde hasar tespit çalışmaları 2023 yılı şubat ayı sonuna kadar sürdürülmüş, ancak birçok bölgede bu çalışmalar tam olarak tamamlanamamıştı. İdari binaların güvenlik testlerinin eğitim yapılarından daha düşük öncelikte ele alınması, bu tür risklerin oluşmasına zemin hazırladı.

Çalışanlar ve Velilerden Tepki

İlçe milli eğitim müdürlüğünde görev yapan personel, güvenli bir çalışma ortamı talep ediyor. Eğitim-Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen gibi sendikalar, durumu mercek altına aldı ve yetkililere çağrıda bulundu. Çalışanlar, özellikle deprem kuşağında bulunan illerde idari binaların da eğitim yapıları kadar önemli olduğunu ve derhal güçlendirme çalışmalarına başlanması gerektiğini vurguluyor.

Veliler de çocuklarının eğitim işlemleri için bu binayı ziyaret etmek zorunda kaldıklarından rahatsızlıklarını dile getiriyor. Bir velinin ifadesine göre, “Çocuklarımızın güvenliğini sağlamakla görevli bir kurumun kendisi güvensiz bir binada hizmet veriyor. Bu kabul edilemez bir durum.”

Yapısal Güçlendirme İhtiyacı ve Bütçe Sorunu

Türkiye’de deprem sonrası yapılan değerlendirmelerde on binlerce kamu binasının güçlendirilmeye ihtiyaç duyduğu tespit edildi. Ancak bütçe kısıtlamaları ve öncelik sıralaması nedeniyle birçok idari bina ikinci planda kaldı. Milli eğitim müdürlükleri, RAM’lar ve diğer eğitim kurumlarının idari binalarının güçlendirilmesi için ayrılan kaynakların yetersiz olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor.

İlgili ilçe belediyesi ve valilik, durumun farkında olduklarını ancak alternatif bina bulmanın zor olduğunu açıkladı. Geçici bir çözüm olarak binanın tahliye planlarının güncelleneceği ve deprem tatbikatlarının düzenli yapılacağı ifade edildi. Ancak bu önlemler, yapısal sorunların çözümü için yeterli görülmüyor.

Ulusal Düzeyde Benzer Sorunlar

Bu olay izole bir vaka değil. Türkiye’nin farklı illerinde benzer durumlarla karşılaşılıyor. Özellikle 1999 Marmara depreminden sonra yapılan risk analizlerinde sorunlu olduğu belirlenen birçok kamu binası, kaynak yetersizliği nedeniyle güçlendirilemiyor. 2025 yılına gelindiğinde bile deprem kuşağındaki illerde halen riskli yapılarda hizmet veriliyor.

Depremler ve Dayanıklılık Ayı kapsamında 13 Ekim 2025 tarihinde ülke genelindeki okullarda eş zamanlı tatbikatlar yapıldı. Bu tatbikatlar önemli olmakla birlikte, asıl çözümün yapısal güçlendirme ve güvenli binalara geçiş olduğu uzmanlar tarafından vurgulanıyor.

Acil Eylem Planı Çağrısı

Uzmanlar, idari binaların güvenliğinin ihmal edilmesinin kabul edilemez olduğunu ve acil eylem planı hazırlanması gerektiğini söylüyor. Deprem mühendisi Prof. Dr. Mustafa Erdik gibi isimler, kamu binalarının düzenli olarak denetlenmesi ve risk taşıyan yapıların derhal boşaltılması gerektiğini ifade ediyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2024-2025 eğitim öğretim yılı genelgesinde afet bölgesindeki öğrencilere yönelik tedbirler yer alırken, çalışanların güvenliğine yönelik somut adımların atılmadığı görülüyor. Eğitim sendikalarının ortak talebi, tüm milli eğitim idari binalarının acil güvenlik testinden geçirilmesi ve risk altındaki binaların tahliye edilmesidir.

İlçe yetkilileri, önümüzdeki haftalarda alternatif bina arayışlarını hızlandıracaklarını ve geçici olarak konteyner ofislerde hizmet verebileceklerini belirtti. Ancak kalıcı çözüm için merkezi bütçeden kaynak ayrılması ve ulusal düzeyde bir eylem planı hayata geçirilmesi şart görünüyor.