Flandern Turu Neden Tırmanış Yarışı Değil? Sırrı Cola Bardağında Saklı

[Tour of Flanders]

Türkiye ekonomisi 2025 yılının ilk çeyreğinde yavaşlayan büyüme performansıyla dikkat çekiyor. Merkez Bankası’nın sıkı para politikası uygulamaları sonucunda enflasyonla mücadelede sınırlı ilerleme kaydedilirken, ekonomik büyüme beklentilerin altında kalıyor.

İlk Çeyrek Büyüme Rakamları Hayal Kırıklığı Yarattı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, Türkiye ekonomisi 2025’in birinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,0 oranında büyüme kaydetti. Bu rakam, uzmanların beklentilerinin altında kalarak ekonomideki yavaşlamanın boyutunu gözler önüne serdi.

Özellikle yüksek faiz ortamından doğrudan etkilenen inşaat ve sanayi sektörlerinde ciddi bir durgunluk yaşanıyor. Konut kredisi faizlerinin yüzde 40’ların üzerine çıkması, gayrimenkul sektöründe işlem hacimlerinin dramatik şekilde düşmesine neden oldu.

Merkez Bankası Politikalarının Etkileri

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2023 ortasından itibaren uyguladığı sıkı para politikası, enflasyonla mücadelede kısmi başarı sağlarken büyüme üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. TCMB’nin politika faizini yüzde 50 seviyelerinde tutması, özel sektör yatırımlarını ve tüketimi olumsuz etkiliyor.

Bu politikanın sonucunda KOBİ’ler finansmana erişimde ciddi zorlanma yaşarken, istihdam piyasasında da kırılganlıklar belirmeye başladı. İşsizlik oranının genç nüfus arasında çift haneli rakamlara ulaşması, sosyal ve ekonomik endişeleri artırıyor.

Uluslararası Kuruluşların Revize Beklentileri

Dünya Bankası, Türkiye için 2025 yılı büyüme tahminini yüzde 2,6’dan yüzde 3,1’e revize etti. Bu revizyonun arkasında özellikle gayrimenkul sektöründe beklenen canlanma yatıyor, ancak mevcut faiz seviyelerinde bu öngörünün gerçekleşme ihtimali tartışma konusu.

Mart ayında yaşanan iç politik gelişmeler piyasalarda belirsizlik yaratarak Borsa İstanbul’un 9.000 puan seviyelerini test etmesine neden oldu. CDS spreadleri 320 baz puanın üzerine çıktıktan sonra 290 puan seviyelerine geriledi.

Döviz Rezervlerindeki Dalgalanmalar

TCMB döviz rezervleri 2025 yılında önemli dalgalanmalar yaşadı. Şubat ayında 100 milyar ABD doları seviyesine çıkan rezervler, 25 Nisan tarihinde 51,5 milyar dolara kadar geriledi. Merkez Bankası’nın piyasaya alım yönünde müdahaleleri sonucunda rezervler tekrar 65 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Sektörel Etkilerin Derinleşmesi

Yüksek faiz ortamının en çok etkilediği sektörler arasında inşaat, otomotiv ve dayanıklı tüketim malları yer alıyor. İnşaat sektöründe konut satışları yüzde 60’ın üzerinde düşerken, otomotiv pazarında da benzer bir daralmaya tanık olunuyor.

Sanayi üretiminde de yavaşlama eğilimi belirginleşiyor. Özellikle ihracata yönelik üretim yapan firmalar, hem iç talepteki düşüş hem de küresel ticaret hacmindeki yavaşlamadan olumsuz etkileniyor.

Dezenflasyon Sürecinin Zorlu Dengesi

Enflasyonla mücadelede kaydedilen sınırlı ilerleme, politika yapıcıları zor bir dengeleme eylemi içinde bırakıyor. 2024’ün son çeyreğinde görülen enflasyon yavaşlaması umut verici olmakla birlikte, hedeflenen seviyelere ulaşmak için sıkı para politikasının sürdürülmesi gerekiyor.

Bu durum, 2025 yılının ikinci yarısında ekonomik büyüme ile enflasyon hedefleri arasındaki dengenin nasıl kurulacağını kritik hale getiriyor. Mali disiplin ve yapısal reformların para politikasını desteklemesi, bu sürecin başarısı için zorunlu görülüyor.