Flanders Turu’ndan Bisiklet Severler İçin Kritik Uyarı: Kwaremont’a Son Dakika Gitmeyin!

[Tour of Flanders]

Türkiye ekonomisi 2025 yılının ilk yarısında hem olumlu hem de zorlu göstergelerle karışık bir tablo çiziyor. İlk çeyrek büyüme verileri umut verici olmakla birlikte, enflasyon beklentilerindeki farklılıklar ekonomi yönetimi açısından kritik öneme sahip.

İlk Çeyrek Büyüme Performansı

Türkiye ekonomisi 2025 yılının birinci çeyreğinde yüzde 2,0 oranında büyüme kaydetmiştir. Bu rakam, pandemi sonrası toparlanma sürecinin devam ettiğini göstermekte ve ekonomideki istikrar adımlarının meyvelerini vermeye başladığının işareti olarak değerlendiriliyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) da Türkiye’ye ilişkin büyüme beklentisini 2025 için 0,1 puan artırarak yüzde 2,7’ye yükseltirken, 2026 için yüzde 3,2 düzeyinde tutmuştur. Bu revizyon, küresel ekonomik belirsizliklere rağmen Türkiye ekonomisine duyulan güvenin artmakta olduğunu ortaya koymaktadır.

Enflasyon Beklentilerinde Ayrışma

Merkez Bankası’nın 2025 sonu enflasyon hedefi yüzde 21 olmasına karşın, farklı sektörlerin beklentileri önemli ölçüde farklılaşmaktadır. Piyasa katılımcıları yüzde 27,1 enflasyon beklerken, reel sektör yüzde 47,6, hane halkı ise yüzde 63,1 enflasyon öngörmektedir.

Temmuz ayı verilerine göre aylık enflasyon yüzde 2,06 ile beklentilerin altında gerçekleşmiş ve yıllık enflasyon 1,5 puanlık düşüşle yüzde 33,5 seviyesine gerilemiştir. Bu gelişme, dezenflasyon sürecinin devam ettiğinin önemli bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.

Para Politikası Duruşu

Merkez Bankası politika faizini yüzde 47,5’ye indirmesine rağmen, sıkı duruşunu koruyacağını net bir şekilde ortaya koymuştur. Bankalara yönelik kredi büyüme sınırları yabancı para kredilerde yüzde 1’e, Türk Lirası kredilerde yüzde 1,5’a indirilmiştir.

2025 yılında yapılacak Para Politikası Toplantı sayısının 12’den 8’e düşürülmesi, politika öngörülebilirliğinin artırılması yönünde atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Sanayi Üretimi ve Dış Ticaret

Sanayi Üretim Endeksi haziran ayında aylık bazda yüzde 0,7 artarken, yıllık bazda yüzde 9,2 büyüme kaydetmiştir. Savunma sanayinin ikinci çeyrekte sanayi üretimini destekleyici rol oynadığı gözlenmiştir.

Dış ticaret cephesinde ise olumlu gelişmeler yaşanmaktadır. Temmuz ayında dış ticaret açığı bir önceki yıl aynı ayına göre 0,9 milyar dolar azalışla 6,4 milyar dolar olmuş, bu durum cari açık hedefleri açısından umut verici bir gelişme olarak kaydedilmiştir.

Finansal Piyasalar ve Döviz Kurları

Finansal piyasalarda karma bir görünüm hakimdir. Nisan ayında 5 yıllık CDS primi 45 baz puan artarak 361’e yükselirken, BIST-100 endeksi yüzde 6,0 değer kaybetmiştir. Döviz sepeti ise yüzde 3,9 artış göstermiştir.

Yerli ve yabancı finans kuruluşlarının 2025 sonu kur beklentilerinin ortalaması 43,74 TL civarında bulunmakta olup, bu da aylık ortalama yüzde 2 devalüasyona işaret etmektedir.

Mali Disiplin Çabaları

Bütçe dengesinde ciddi iyileşmeler kaydedilmekte ve faiz dışı dengede önemli düzeltmeler gerçekleştirilmektedir. Bu gelişmeler, mali disiplin konusundaki kararlılığın sürdürüldüğünün önemli göstergeleri arasında yer almaktadır.

Ekonomi yönetimi, enflasyonla mücadele konusundaki toplumsal mutabakatı koruyacak politikaları sürdürme konusunda kararlı duruşunu koruyor. Para politikasının etkinliğini artıracak yapısal reformların destekleyici mali politikalarla birlikte uygulanması hedeflenmektedir.