Türkiye’nin en prestijli bisiklet yarışı olan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, 60. yılında sadece spor arenasında değil, turizm sektörünün de lokomotifi olmaya hazırlanıyor. 27 Nisan-4 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek tarihi organizasyon, Akdeniz’den Ege’ye uzanan eşsiz rotasıyla dünya çapında milyonlarca kişiye Türkiye’nin doğal ve kültürel zenginliklerini tanıtacak.
Altmış Yıllık Mirasın Turizme Katkısı
1963 yılında Marmara Turu olarak başlayan ve 1965’te uluslararası nitelik kazanarak Cumhurbaşkanlığı himayelerine alınan organizasyon, bu yıl diamond anniversary’sini kutlarken turizm tanıtımında da çığır açmaya hazırlanıyor. 8 etaptan oluşan 1.153 kilometrelik parkur, Türkiye’nin en güzel destinasyonlarını global bir vitrine çıkaracak.
Yarışın Antalya’dan İzmir’e uzanan rotası, Türk Rivierası’nın turkuaz kıyılarından başlayıp Ege’nin antik mirası ve doğal güzellikleriyle dolu bölgeleri geçerek, ülkenin turizm potansiyelini 190 ülkeye canlı yayınla taşıyacak. TRT Spor ve Eurosport ekranlarından izlenecek organizasyon, 13 dilde yayınlanarak küresel bir turizm tanıtım kampanyasına dönüşecek.
Uluslararası Katılım ve Medya Etkisi
Bu yıl 3 kıtadan 13 ülkenin 23 takımından toplam 161 bisikletçinin katılacağı yarış, UCI Avrupa Turları takvimindeki ProSeries kategorisindeki tek Türk organizasyonu olma özelliğini taşıyor. Dünya turu seviyesinden 3 takım, 13 profesyonel takım ve 7 kıta takımının pelotonda mücadele edeceği organizasyon, uluslararası medyada geniş yer bulacak.
Türkiye’den İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Spor Toto ve Konya Büyükşehir Belediyespor takımlarının katılımıyla yerli renk de yarışa yansıyacak. 8 günlük maraton boyunca toplam 15.898 metrelik tırmanış içeren zorlu parkur, bisikletçilerin performansını sergileyeceği sahne olurken, Türkiye’nin dağ, deniz ve tarihi dokularını birleştiren eşsiz coğrafyasını da ön plana çıkaracak.
Turizm Sektörüne Ekonomik Katkı
Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun turizm sektörüne doğrudan ve dolaylı katkıları çok boyutlu olmaya devam ediyor. Yarışın geçtiği güzergahtaki oteller, restoranlar ve yerel işletmeler, hem katılımcı heyetlerden hem de yarışı takip etmek için gelen bisiklet tutkunlarından faydalanacak.
Özellikle bisiklet turizmi segmentinde artan ilgi, organizasyonun medya etkisiyle birleşince uzun vadeli turist çekme potansiyeli yaratıyor. Yarışın canlı yayınlarında görülen tarihi mekanlar, plajlar ve doğal güzellikler, potansiyel ziyaretçiler için güçlü bir tanıtım aracı işlevi görüyor.
Teknolojik Yeniliklerin Tanıtım Gücü
Modern yayın teknolojileri sayesinde drone çekimleri, helikopter görüntüleri ve 360 derece kameralarla desteklenen canlı yayınlar, Türkiye’nin turistik destinasyonlarını sinematik kalitede dünyaya sunacak. Bu görsel şölen, sosyal medya platformlarında da viral etkiler yaratarak organik turizm tanıtımına katkı sağlayacak.
Yarışın 5 kıtada milyonlarca kişiye ulaşacak olması, Türkiye’nin güvenli, konforlu ve çeşitli turizm imkanlarını küresel çapta duyurmanın ideal fırsatını sunuyor. Akdeniz’in berrak sularından Ege’nin antik kentlerine uzanan görsel hikaye, ülkenin dört mevsim turizm destinasyonu olduğunu kanıtlayacak nitelikte.