CHP İstanbul İl Başkanlığı’na Kayyum Atandı: Sertaç Eş’ten Çarpıcı Yorum – ‘Artık Türkiye’de Her Şey Yapılabilir’

[Veloturk Gran Fondo Çeşme]

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na mahkeme kararıyla atanan kayyum heyeti, partinin İstanbul örgütünde derin bir kriz yaratmaya devam ediyor. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2 Eylül 2025 tarihinde aldığı kararla görevden uzaklaştırılan İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetiminin yerine atanan Gürsel Tekin başkanlığındaki heyet, CHP’nin itirazlarına rağmen görevde kalmaya devam ediyor.

Mahkemeden CHP’nin İtirazına Red

Mahkeme, CHP’nin kayyum atamasına yönelik itirazını reddederek Gürsel Tekin ve beş kişilik heyetin görevine devam etmesine hükmetti. Tedbir kararıyla İstanbul İl Yönetimi’ni görevden alan mahkeme, 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde seçilen yönetimin yetkilerini askıya almış durumda. CHP yönetimi bu kararı “sandık iradesine darbe” olarak nitelendirerek tepki gösterdi.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, CHP’nin reddi hakim talebi de reddedildi. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 21 Kasım saat 10.00’a erteledi ve istinaf sürecinin tamamlanmasının beklenmesine karar verdi. Duruşma sırasında mahkeme salonu çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, salon önüne barikatlar kuruldu.

Kayyum Heyetinden İlk İstifa

Mahkeme kararıyla atanan kayyum heyetinde önemli bir gelişme yaşandı. Heyette yer alan Hasan Babacan, görevi kabul etmediğini açıklayarak istifa etti. Babacan, İl Başkanı Özgür Çelik ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş, yıllarını bu partiye adamış biri olarak, partimizin bu süreci sağduyu, birlik ve beraberlik içinde atlatması gerektiğine inanıyorum” dedi.

Babacan’ın heyetten çekilmesi üzerine CHP yönetimi, kendisi hakkında başlattığı partiden ihraç sürecini geri çekti. Bu gelişmeyle birlikte kayyum heyetinde dört üye kaldı. Kayyum heyetinde Gürsel Tekin, Zeki Şen, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap yer almaya devam ediyor.

Gürsel Tekin: “Biz Kayyum Değiliz”

CHP İstanbul İl Başkanlığı binasına gelen Gürsel Tekin, kayyum tanımlamasını reddetti. Tekin, “Biz kayyum falan değiliz. Kayyum Esenyurt’ta, kayyum Beşiktaş’ta. Şikâyet edenler CHP’liler, taraflar CHP’liler. Bizi öneren arkadaşlarımız aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partililer” ifadelerini kullandı.

Tekin, görevlerinin delegelerin ve mevcut il başkanının uğradığı haksızlığı bertaraf etmek olduğunu belirterek, taraflar arasında yaklaşık beş yıldır süren sorunun mahkeme koridorlarına düştüğünü söyledi. Ancak Tekin’in bu açıklamaları parti içinde yankı bulmadı ve CHP yönetimi tarafından reddedildi.

Özgür Çelik Yeniden Seçildi, YSK Onayladı

Mahkeme kararına rağmen CHP, 24 Eylül 2025 tarihinde olağanüstü bir il kongresi düzenledi. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) onayıyla gerçekleştirilen kongrede Özgür Çelik yeniden İstanbul İl Başkanı seçildi ve YSK’dan mazbatasını aldı. Mahkeme bu kongreyi durdurmak için İstanbul Valiliği ve Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na yazı göndermişse de YSK, kongrenin devam etmesine karar vermişti.

CHP yönetimi, mahkeme kararını tanımadığını ve İstanbul İl Başkanı’nın Özgür Çelik olduğunu ilan etti. Gürsel Tekin ise kongrenin ardından partiden ihraç edildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, “Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin kararına rağmen mahkeme, seçim kanununu ve Anayasa’yı hiçe sayarak hukuku çiğnemeye devam etmektedir” dedi.

Parti İçi Krizin Arka Planı

Kasım 2023’te yapılan 38. İstanbul Kongresi’nde Özgür Çelik CHP’nin İstanbul İl Başkanı seçilmişti. Ancak kongrenin iptali istemiyle açılan davada mahkeme, tedbir kararı vererek Çelik’i görevden almış ve yerine kayyum heyeti atamıştı. Parti içinde yaklaşık beş yıldır süren çatışmanın mahkeme kararıyla derinleşmesi, CHP’nin İstanbul örgütünde ciddi bir bölünmeye yol açtı.

Önümüzdeki Süreç

21 Kasım tarihinde görülecek duruşmada mahkemenin vereceği karar, CHP İstanbul örgütünün geleceğini belirleyecek. İstinaf süreci devam ederken, partideki iki ayrı yönetim iddiası da sürmektedir. CHP Genel Merkezi ise YSK onaylı Özgür Çelik yönetimini meşru kabul ediyor.

Mahkeme dosyasının Ankara’daki mevcut dosyalarla birleştirilmesi talebi ise gelecek celsede değerlendirilecek. CHP yönetimi, “Örgütümüzün iradesi önünde hiçbir mahkeme duvarı yükselemez” açıklamasıyla kararlılığını ortaya koyarken, hukuki mücadelenin süreceği anlaşılıyor.