Türkiye ekonomisi 2025 yılının ikinci çeyreğinde beklentileri aşan performans sergileyerek yüzde 4,8 oranında büyüme kaydetti. Bu sonuç, Bloomberg HT ve AA Finans anketlerine katılan ekonomistlerin yüzde 3,8-3,87 bandındaki öngörülerini geride bırakırken, ülkenin 20 çeyreğe ulaşan kesintisiz büyüme trendini sürdürdüğünü ortaya koydu.
Sektörel Bazda Güçlü Performans
TÜİK verilerine göre, inşaat sektörü yüzde 10,9 ile dönemin en yüksek büyüme oranını yakalayan alan olarak öne çıktı. Bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 7,1, sanayi sektörü yüzde 6,1 büyürken, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 5,6 oranında genişledi.
Tarım sektörü ise yüzde 3,5 oranında daralma yaşayarak büyüme performansını olumsuz etkileyen tek sektör konumunda yer aldı. Kamu yönetimi ve bazı hizmet alanlarında da benzer düşüş eğilimleri gözlemlendi.
Yatırım ve Tüketim Dinamikleri
Gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 8,8 oranında artış kaydederek ekonominin yatırım talebindeki güçlü momentum devam etti. Bu kapsamda inşaat yatırımları yüzde 11,6, makine teçhizat yatırımları ise yüzde 9,3 oranında yükseldi.
Tüketim cephesinde yerleşik hanehalklarının harcamaları yüzde 5,1 artarken, devletin nihai tüketim harcamalarında yüzde 5,2 oranında azalma yaşandı. Bu gelişme, kamu harcamalarında disiplinli yaklaşımın sürdürüldüğüne işaret ediyor.
Dış Ticaret Dengesi
Mal ve hizmet ihracatında yüzde 1,7’lik sınırlı artış gerçekleşirken, ithalat yüzde 8,8 oranında belirgin bir yükseliş kaydetti. Net ihracatın büyümeye etkisi negatif 1,4 puan olarak hesaplandı.
Gelecek Dönem Öngörüleri
BETAM’ın öncü göstergelere dayalı hesaplamalarına göre, Türkiye ekonomisinin 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 5,3 büyüme kaydetmesi bekleniyor. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle GSYH’nin çeyreklik bazda yüzde 1,1 artacağı öngörülüyor.
İş gücü ödemeleri dönem içerisinde yüzde 42 artış gösterirken, net işletme artığı ve karma gelir yüzde 46,3’lük kayda değer bir yükseliş sergiledi. Bu gelişmeler, ekonomideki canlanmanın geniş tabanlı bir karaktere sahip olduğunu gösteriyor.
Tüketim Eğilimleri
Üçüncü çeyrek için yapılan analizlerde tüketici kredilerinde yüzde 2,6, ÖTV gelirlerinde yüzde 2,3 artış beklenirken, dayanıksız sanayi üretim endeksinde yüzde 4,0, dayanıklı sanayi üretim endeksinde yüzde 2,7 oranında gerileme öngörülüyor.
Yıllık bazda tüketim malı ithalatının yüzde 20’lik ciddi artış kaydedeceği tahmin edilirken, bu durum iç talebin güçlü seyrine işaret ediyor. Dayanıksız ve dayanıklı sanayi üretim endekslerinde beklenen düşüş ise üretim kapasitesinin tüketim talebini karşılamada yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor.