ABD Seçimlerinde Demokratlar Tarihi Bir Zafere İmza Attı: Trump Döneminin İlk Büyük Sınavı
Donald Trump’ın başkanlığa dönüşünün üzerinden tam bir yıl geçtikten sonra, Birleşik Devletler’de gerçekleştirilen ara seçim öncesi yerel ve eyalet seçimleri, American siyasetinin gidişatı hakkında önemli sinyaller verdi. Demokratlar, normalde düşük katılımlı olarak bilinen bu tür seçimlerde, beklenmedik bir güçle ortaya çıkarak, Virginia, New Jersey, California ve Pennsylvania başta olmak üzere kritik eyaletlerde zafer kazandı.
Seçim Sonuçlarının Genel Çerçevesi
5 Kasım 2025’te gerçekleştirilen seçimlerde, Demokrat Parti, Trump yönetiminin ülkeyi nasıl etkilediğine karşı seçmenlerin tepkisini açıkça ortaya koymak fırsatını buldu. Böyle bir ara seçim öncesi dönemde böylesine yüksek bir katılım oranı, son yıllarda nadir görülen bir durumdur.
Seçim sonuçları, 2026 yılında yapılacak Kongre ara seçimleri açısından kritik bir işaret niteliğindedir. Çünkü Temsilciler Meclisi’ndeki denge, Trump’ın ikinci dönem gündemi için belirleyici olacaktır.
Eyalet Başkanı Seçimlerinde Demokrat Galibiyeti
Virginia eyaletinde Abigail Spanberger, yüzde 57 oy oranıyla valilik seçimini kazanarak, eyaletin tarihinde ilk kadın valisi olma hakkını elde etti. Spanberger’in zaferinin ardında, Trump yönetiminin federal çalışanları işten çıkarma tehditleri ve eyalete ait projelerin fonlandırılmasının dondurulması yer almıştır.
New Jersey’de ise Mikie Sherrill, yüzde 56’lık bir oyla valilik yarışını kazandı. Her iki eyalette de Demokrat adaylar, 2024 başkanlık seçimlerinde gördükleri oy oranlarını geride bırakarak, güçlü bir mobilizasyon sağladı.
New York’ta Tarihi Bir Seçim: İlk Müslüman Belediye Başkanı
34 yaşındaki demokratik sosyalist politikacı Zohran Mamdani, Amerika’nın en büyük kenti New York’un belediye başkanlığı seçimini oyların yüzde 50,4’ünü alarak kazandı. Bu sonuç, Mamdani’yi New York’un ilk Müslüman belediye başkanı yapması açısından tarihi bir önem taşımaktadır.
Mamdani’nin rakiblerinden Trump ve birçok milyarder tarafından desteklenen eski Vali Andrew Cuomo, oyların yüzde 41,6’sı ile ikinci oldu. Cumhuriyetçi aday Curtis Sliwa yüzde 7,1 ile üçüncü konumda kalmıştır.
California’da Referandum Vizyonu
California eyaletinde, seçmen tercihini bir referandum aracılığıyla ortaya koydular. Eyaletin Kongre seçim bölgelerini yeniden çizmeyi öngören referandum, yüzde 64,7 “evet” oyu ile kabul edildi. Bu referandum sonucunda, beş seçim bölgesi Cumhuriyetçi kontrolünden Demokrat kontrolüne geçmiştir.
California Valisi Gavin Newsom, bu başarı ile 2028 başkanlık seçimlerine giden yolda önemli bir kazanım elde etmiştir.
Seçmen Tabanında Gözlemlenen Eğilimler
Tüm seçim yarışlarında, ekonomik konular, özellikle de satın alma gücü sorunu, seçmenlerin en temel kaygısı olarak kendini göstermiştir. Demokrat adaylar, bu konuyu kampanyalarının merkezine yerleştirerek, seçmen tabanında etkili bir mesaj verebilmiştir.
Virginia’daki seçim kampanyasında, Trump yönetiminin Washington, D.C. çevresindeki federal çalışanları etkileyecek politikaları, bölgede yaşayan seçmenlerin karşı tavır almasına sebep olmuştur. New Jersey’de ise Hudson Nehri üzerine yapılması planlanan tren tüneli projesi, büyük banliyö nüfusu için kritik önem taşımıştır.
2026 Ara Seçimleri İçin Ön Belirtiler
Söz konusu seçim sonuçları, bir yıl sonra gerçekleşecek Kongre ara seçimlerine ilişkin önemli işaretler sunmaktadır. Demokratlar, bu sonuçları kendi lehlerine yorumlayarak, Kongre’de çoğunluk sağlamak için umutlu bir tavır takınmıştır.
Ancak seçim anketleri, Demokratların Kongre’de çoğunluk elde etme olasılığı konusunda henüz tam bir iyimserlik göstermemektedir. Yine de, Trump’ın onay notu düşmüş olması ve Demokratların bu seçimlerde ortaya koyduğu güçlü katılım, önümüzdeki dönem için önemli bir göstergedir.
Cumhuriyetçi Açıdan Değerlendirme
Cumhuriyetçi taraf, bu seçim sonuçlarını yalnızca “mavi eyaletlerde görülen geçici bir dalga” olarak nitelendirmektedir. Partiye göre, bu sonuçlar 2026 ara seçimlerini yansıtmayacaktır.
Ancak, 2017’de Trump’ın ilk döneminde Demokratların elde ettiği benzer başarılar, bir yıl sonraki ara seçimlerde “mavi dalga” olarak adlandırılan geniş katılımcılığa yol açmıştı. Bu tarihsel benzerliklerin, gelecek seçimler açısından ne anlam ifade edeceği, siyaset gözlemcileri tarafından yakından izlenecektir.
