Türkiye Ekonomisi 2025’te Yavaşlıyor: Büyüme Yüzde 2’nin Altına Geriledi
Türkiye ekonomisi 2025 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,0 oranında büyüme kaydetti. Bu rakam, uzmanların beklentilerinin altında kalırken, yüksek faiz politikalarının ekonomik aktivite üzerindeki baskısının somut göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2023 ortasından itibaren uyguladığı sıkı para politikası, enflasyonla mücadelede kısmi başarı sağlarken, büyüme ve istihdam cephesinde ciddi sorunlara yol açıyor. 2025’in ilk aylarında açıklanan veriler, büyüme hızının yüzde 2’nin altına gerilediğini ortaya koyuyor.
Sektörel Etkilenme Derinleşiyor
Özellikle inşaat ve sanayi gibi faizden doğrudan etkilenen sektörlerde ciddi bir yavaşlama gözlemleniyor. KOBİ’ler finansmana erişimde zorlanırken, istihdam piyasasında da kırılganlıklar oluşmaya başladı. İşsizlik oranı, genç nüfus arasında yeniden çift haneli rakamlara ulaştı.
Sanayi Üretim Endeksi haziran ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 0,7 artarken, yıllık bazda yüzde 9,2 büyüme gösterdi. Savunma sanayi sektörü, ikinci çeyrekte sanayi üretimini destekleyen başlıca faktörlerden biri oldu.
Finansal Piyasalarda Dalgalanma
Mart ayı içinde yaşanan iç politik gelişmelerin yarattığı belirsizlik ortamı piyasaları olumsuz etkiledi. BIST-100 endeksi 9.000 puan seviyelerini test ederken, ülke risk primi (CDS) 320 baz puanın üzerine yükseldi. Ancak son dönemde bu göstergeler toparlanma eğilimi göstererek CDS 290 puan seviyelerine geriledi.
Gösterge | 31 Mart | 30 Nisan | Değişim |
5-Y CDS Primi (bp) | 316 | 361 | 45 bp artış |
BIST-100 | 9.659 | 9.078 | %6,0 düşüş |
USD/TL | 37,94 | 38,47 | %1,4 artış |
Döviz Rezervlerinde Dalgalanma
TCMB döviz rezervleri şubat ayında 100 milyar ABD Doları seviyesine çıktıktan sonra, 25 Nisan tarihinde 51,5 milyar dolara kadar geriledi. Merkez Bankası’nın piyasaya alım yönünde müdahaleleri sonucu rezervler 65 milyar dolara yükselerek Nisan 2024 seviyelerine yaklaştı.
Enflasyon Baskısı Sürüyor
Yönetilen fiyat ve vergi ayarlamalarına rağmen enflasyonun ana eğilimi yatay seyrediyor. Aylık enflasyon yüzde 2,06 ile uzman tahminlerinin altında gerçekleşirken, yıllık enflasyon 1,5 puanlık düşüşle yüzde 33,5’e geriledi. Ancak enflasyon katılığı sorunu devam ediyor.
Dış Ticaret Dengesi İyileşiyor
Temmuz ayında dış ticaret açığı bir önceki yıl aynı ayına göre 0,9 milyar dolar azalışla 6,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu gelişme, ekonominin dış ticaret dengesinde kayda değer bir iyileşme sağladığını gösteriyor.
Büyüme Projeksiyonlarında Revizyon
Dünya Bankası nisan ayında yayımladığı ekonomik görünüm raporunda Türkiye için 2025 yılı büyüme tahminini yüzde 2,6’dan yüzde 3,1’e revize etti. Bu revizyonun arkasında özellikle gayrimenkul sektöründeki beklenen hareketlenme yatıyor.
2024 yılında Türkiye ekonomisi 2023 yılına kıyasla yüzde 3,2 oranında büyürken, 2003-2024 döneminde yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 5,3 olarak gerçekleşmişti. Mevcut büyüme performansı, uzun vadeli ortalamanın oldukça altında kalıyor.
Para Politikasının Çifte Etkisi
TCMB’nin enflasyonla mücadele amacıyla uyguladığı yüksek faiz politikası, kısa vadede fiyat istikrarını hedeflerken, uzun vadede büyüme ve istihdam üzerindeki baskı giderek daha görünür hale geliyor. Özel sektör yatırımları ve tüketim bu politikadan olumsuz etkilenirken, ekonomik büyüme aşağı yönlü baskı altında kalıyor.
Büyüme rakamlarının aşağıya doğru revizesi beklenen işsizlik verilerinin de yukarı yönlü yenilenmesi sonucunu doğururken, bu durumun sıkı para politikası ve dezenflasyon sürecinin vazgeçilmez bir parçası olduğu vurgulanıyor.